Yakın zamanda Gönderiler




 

Flaş Haber

Zakir Kaya: Adalet ⚖ Makale.

 

ADALET NEDİR?



   Adalet, toplumda herkesin hak ve sorumluluklarını eşit bir şekilde paylaşması, yasaların herkese aynı şekilde uygulanması ve hak ihlallerine karşı korunması anlamına gelir. Adalet, insanların bir arada barış ve huzur içinde yaşamasını sağlayan temel bir değerdir. Adaletin sağlanması için devlet, yargı, sivil toplum ve bireyler arasında işbirliği ve uyum gereklidir.


Adaletin türleri nelerdir?


Adalet kavramı farklı açılardan ele alınabilir. Genel olarak adaletin üç türü vardır:


- Dağıtıcı adalet: Toplumdaki kaynakların, fırsatların ve yükümlülüklerin adil bir şekilde dağıtılmasını ifade eder. Dağıtıcı adalet, herkesin ihtiyaçlarına göre değil, hak ettikleri ölçüde pay almasını savunur. Dağıtıcı adaletin sağlanması için sosyal devlet ilkesi, vergi adaleti, sosyal güvenlik, eğitim hakkı gibi unsurlar önemlidir.


- Yaptırım adaleti: Toplumdaki kurallara uyulmasını ve ihlal edenlere gerekli cezaların verilmesini ifade eder. Yaptırım adaleti, herkesin eşit yargılanması, suç ve ceza dengesi, masumiyet karinesi, savunma hakkı gibi unsurlarla ilgilidir.


- Ahlaki adalet: Toplumdaki bireylerin birbirlerine karşı dürüst, saygılı ve vicdanlı davranmasını ifade eder. Ahlaki adalet, insan haklarına, etik değerlere ve vicdan özgürlüğüne dayanır. Ahlaki adaletin sağlanması için eğitim, kültür, din ve ahlak gibi unsurlar etkilidir.



Adalet neden önemlidir?


Adalet, toplumsal düzenin korunması, bireysel özgürlüklerin güvence altına alınması ve insan onurunun saygı duyulması için önemlidir. Adalet olmadan toplumda eşitsizlik, haksızlık, zulüm, çatışma ve şiddet artar. Adalet olduğunda ise toplumda güven, barış, işbirliği ve refah artar. Adalet, insanların kendilerini değerli hissetmelerini ve potansiyellerini gerçekleştirmelerini sağlar.

ADALET VARMI ? 



Bu soru, insanlık tarihi boyunca pek çok kişi tarafından sorulmuş ve farklı cevaplar verilmiştir. Adalet, herkesin hak ettiği şekilde davranılması, hak ve hukukun korunması, eşitlik ve özgürlük sağlanması anlamına gelir. Peki, dünyada adalet var mı? Bu sorunun kesin bir cevabı yoktur. Çünkü adalet kavramı, kültürden kültüre, zamandan zamana, kişiden kişiye değişebilir. Bazıları için adalet, sadece kendi çıkarlarını korumak anlamına gelirken, bazıları için adalet, tüm insanların ortak iyiliği için çalışmak anlamına gelir.



Dünyada adaletin olup olmadığını anlamak için, öncelikle adaletin ne olduğunu tanımlamak gerekir. Adaletin farklı türleri vardır. Örneğin, yasal adalet, kanunların uygulanması ve yargılama sürecinin adil olmasıdır. Sosyal adalet, toplumda herkesin eşit fırsatlar ve imkanlar elde etmesi, ayrımcılık ve baskının olmamasıdır. Ahlaki adalet, insanların vicdanlarına ve değerlerine uygun davranması, doğruyu ve iyiyi yapmasıdır. Evrensel adalet ise, tüm canlıların yaşam hakkına saygı duyulması, doğanın korunması ve dengenin sağlanmasıdır.


Dünyada bu türlerin hepsinin tam olarak gerçekleştiğini söylemek zor. Çünkü dünyada pek çok adaletsizlik var. Örneğin, bazı ülkelerde insan hakları ihlal ediliyor, savaşlar çıkıyor, yoksulluk ve açlık yaygınlaşıyor. Bazı toplumlarda kadınlar, çocuklar, azınlıklar ve engelliler ayrımcılığa uğruyor, şiddet görüyor, eğitim ve sağlık hizmetlerinden yeterince yararlanamıyor. Bazı insanlar ise bencilce davranıyor, yalan söylüyor, hile yapıyor, başkalarının haklarını gasp ediyor. Bazı canlılar ise yok olma tehlikesiyle karşı karşıya kalıyor, doğal kaynaklar tükeniyor, çevre kirleniyor.


Bu durumda dünyada adalet yok mu? Hayır. Dünyada adalet tamamen yok değil. Çünkü dünyada adaletsizliğe karşı mücadele eden pek çok kişi ve kurum da var. Örneğin, Birleşmiş Milletler (BM), Avrupa Birliği (AB), Uluslararası Adalet Divanı (UAD) gibi uluslararası örgütler; Amnesty International (AI), Human Rights Watch (HRW), Greenpeace gibi sivil toplum kuruluşları; Mahatma Gandhi, Martin Luther King Jr., Nelson Mandela gibi liderler; Albert Einstein, Marie Curie, Malala Yousafzai gibi bilim insanları ve aktivistler; dünyada adalet için çalışmış veya çalışan örnek kişi ve kurumlardır.


Bu kişi ve kurumlar sayesinde dünyada pek çok ilerleme kaydedilmiştir. Örneğin, kölelik kaldırılmış, kadın hakları tanınmış, ırkçılık yasaklanmış, demokrasi yaygınlaşmıştır. Ayrıca pek çok savaş sona erdirilmiş, barış anlaşmaları imzalanmış, insan hakları sözleşmeleri kabul edilmiştir. Bunun yanında pek çok hastalık tedavi edilmiş, aşılar geliştirilmiş, eğitim ve sağlık hizmetleri yaygınlaştırılmıştır. Ayrıca pek çok tür koruma altına alınmış, doğal parklar oluşturulmuş, çevre bilinci artırılmıştır.



Bu örnekler, dünyada adaletin tamamen yok olmadığını, ancak yeterli de olmadığını gösterir. Dünyada adaleti sağlamak için daha çok çalışmak gerekir. Adaleti sağlamak, sadece devletlerin veya kurumların değil, her bireyin sorumluluğudur. Her birey, kendi çevresinde adaleti sağlamak için çaba göstermeli, haklarını savunmalı, başkalarının haklarına saygı duymalı, doğru ve iyi davranmalıdır. Adalet, sadece bir kavram değil, bir yaşam biçimidir. Adaleti yaşamak ve yaşatmak için hep birlikte çalışmalıyız.

Dünün sözü: Bir saat adaletle hükmetmek, bir sene ibadet etmekten daha hayırlıdır.

Hiç yorum yok