Bu gün görüntüleme sayısı

PROF. DR. ZAKİR KAYA'NIN EN YENİ BAŞMAKALELERİNİ İLK SİZ OKUYUN! FİLOLOJİK, TARİHİ VE BİLİMSEL DERİNLİK İÇEREN ÖZEL ANALİZLER! ENTELEKTÜEL ALANDA ÖNCÜ ARAŞTIRMALARI VE GÜNCEL TEZLERİ KEŞFET! PROF. DR. ZAKİR KAYA'NIN KALEMİNDEN DÜŞÜNCE DÜNYASINA YÖN VEREN İÇERİKLER.

Zakir Kaya:TERÖR SONRASI YENİ DÖNEM: PKK’NIN ÇEKİLME KARARI VE TÜRKİYE’DE DEMOKRATİK DÖNÜŞÜMÜN EŞİĞİ

Zakir Kaya:TERÖR SONRASI YENİ DÖNEM: PKK’NIN ÇEKİLME KARARI VE TÜRKİYE’DE DEMOKRATİK DÖNÜŞÜMÜN EŞİĞİ






Prof. Dr. Zakir KAYA
Kaya Haber Ajansı – Bağımsız Gazeteci, Yazar, Şair


Özet

Bu makale, PKK’nin 2025 yılı Ekim ayında yaptığı “Türkiye’den çekilme” ve “silahlı mücadeleye son verme” açıklamasını, Türkiye’nin demokratikleşme süreci, toplumsal barış arayışı ve hukuki dönüşüm dinamikleri açısından incelemektedir. Süreç, yalnızca bir terör örgütünün tasfiyesi değil; devlet, toplum ve kimlik politikalarının yeniden tanımlandığı tarihsel bir dönemeç olarak değerlendirilmektedir. Çalışma, siyaset bilimi, hukuk sosyolojisi ve güvenlik politikaları bağlamında çok boyutlu bir analiz sunmaktadır.


Giriş: Terörün Sonu mu, Dönüşümün Başlangıcı mı?

Yaklaşık yarım yüzyıldır Türkiye’nin en ağır güvenlik ve sosyo-politik sorunlarından biri olan PKK meselesi, 2025 yılı itibarıyla yeni bir evreye girmiştir. Abdullah Öcalan’ın 27 Şubat 2025 tarihinde yaptığı “silah bırakma çağrısı”, 5–7 Mayıs tarihlerinde toplanan 12. Kongre kararı ve ardından gelen örgütsel fesih açıklamaları, yalnızca bir örgüt içi dönüşüm değil, Türkiye’nin demokrasi tarihinde yeni bir sayfa olarak okunmalıdır.

Bu bağlamda mesele, klasik “terörle mücadele” paradigmasının ötesine geçerek, “hukuki entegrasyon” ve “politik normalleşme” eksenine taşınmaktadır.

1. Hukuki Çerçeve: Geçiş Hukuku ve Demokratik Entegrasyon Talepleri

PKK açıklamasında geçen “PKK’ye özgü geçiş hukuku” ve “demokratik entegrasyon yasaları” ifadeleri, uluslararası hukukta post-konflikt (çatışma sonrası) hukuku olarak bilinen çerçeveye işaret etmektedir.
Bu yaklaşım, Güney Afrika’daki Apartheid sonrası geçiş döneminde ya da Kolombiya–FARC sürecinde görülen “kapsayıcı hukuk düzenlemeleri” ile paralellik göstermektedir.

Türkiye açısından bu durum, terör suçluluğunun bireyselleştirilmesi, örgüt üyeliği ile silahlı eylem arasında ayrım yapılması ve sivil siyasete dönüşün kademeli olarak yasallaştırılması anlamına gelebilir.

2. Devlet Perspektifi: Kontrollü Barış Stratejisi

AKP Sözcüsü Ömer Çelik’in açıklamalarında öne çıkan “kesintisiz silah bırakma” ve “terörsüz Türkiye” ifadeleri, devletin bu süreci “kontrollü barış” biçiminde yürütmek istediğini göstermektedir.
Milli İstihbarat Teşkilatı’nın Irak’ın kuzeyinde oluşturulan silah bırakma merkezlerini izlemesi, “yumuşak güvenlik” stratejisinin uygulamada olduğunu göstermektedir.
Devlet, bu stratejide hem güvenliği korumakta hem de siyasi zeminde reformlara alan açmaktadır.

3. Sosyo-Politik Boyut: Kürt Kimliği, Temsil ve Toplumsal Barış

Silahsızlanma tek başına barış değildir. Barış, temsilin meşruiyetiyle mümkündür.
DEM Parti’nin Meclis’te “anadil hakkı” ve “toplumsal barış yasaları” konusundaki önerileri, bu meşruiyet zeminini güçlendirme çabası olarak değerlendirilebilir.
Bu sürecin kalıcı olabilmesi için, “silahın değil sözün konuştuğu” yeni bir siyasal kültürün inşa edilmesi gerekmektedir.

4. Bölgesel Dinamikler: YPG ve Suriye Denkleminde Türkiye’nin Rolü

Türkiye’nin “terörsüz bölge” hedefi, yalnızca ülke sınırlarıyla sınırlı değildir. YPG–SDG unsurlarının henüz silah bırakmaması, Ankara’nın “bütüncül çözüm” anlayışını sekteye uğratmaktadır.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın “Herkes Suriye’den elini çeksin” ifadesi, sürecin yalnızca iç barış değil, jeopolitik yeniden dengeleme hamlesi olduğunu da göstermektedir.

Sonuç: Yeni Bir Barış Paradigması mı?

2025 yılı itibarıyla Türkiye, terörle mücadele ekseninden barış inşası eksenine geçme eşiğindedir.
PKK’nin çekilme kararı, yalnızca bir askeri geri adım değil, sosyolojik ve psikolojik bir dönüşümün de ifadesidir.
Ancak kalıcı barış, yalnızca silahların susmasıyla değil; adalet, eşitlik, kimlik ve temsil ilkelerinin toplumsal zeminde güçlenmesiyle mümkündür.

Türkiye, bu süreci doğru yönetebilirse, yalnızca bir terör örgütünü değil, şiddet kültürünü de tasfiye eden bir demokrasi modeli yaratabilir.

Zakir Kaya:TERÖR SONRASI YENİ DÖNEM: PKK’NIN ÇEKİLME KARARI VE TÜRKİYE’DE DEMOKRATİK DÖNÜŞÜMÜN EŞİĞİ


Kaynakça (Seçmeli Öneri)

  1. Kaya, Z. (2025). Barışın Dili ve Terörün Sessizliği: Yeni Türkiye’ye Doğru. KHA Yayınları.

  2. Öcalan, A. (2025). 12. Kongre Çağrısı ve Barış Bildirgesi. İmralı Arşivleri.

  3. Türkiye Cumhuriyeti Adalet Bakanlığı (2025). Terörle Mücadelede Yeni Hukuki Düzenlemeler Raporu.

  4. Galtung, J. (1996). Peace by Peaceful Means: Peace and Conflict, Development and Civilization. Sage Publications.

  5. Kaldor, M. (2012). New and Old Wars: Organized Violence in a Global Era. Stanford University Press.

  6. Anahtar Kelimeler: PKK, Demokratik Entegrasyon, Geçiş Hukuku, Silahsızlanma, Türkiye, Barış Süreci

Yorumlar