Bu gün görüntüleme sayısı

PROF. DR. ZAKİR KAYA'NIN EN YENİ BAŞMAKALELERİNİ İLK SİZ OKUYUN! FİLOLOJİK, TARİHİ VE BİLİMSEL DERİNLİK İÇEREN ÖZEL ANALİZLER! ENTELEKTÜEL ALANDA ÖNCÜ ARAŞTIRMALARI VE GÜNCEL TEZLERİ KEŞFET! PROF. DR. ZAKİR KAYA'NIN KALEMİNDEN DÜŞÜNCE DÜNYASINA YÖN VEREN İÇERİKLER.

Zakir Kaya : Korku, Vicdan ve Fırsatçılık: İnsan Gerçeğinin Depremi

Zakir Kaya : Korku, Vicdan ve Fırsatçılık: İnsan Gerçeğinin Depremi

Prof. Dr. Zakir Kaya
Araştırmacı Gazeteci – Yazar


Özet

Bu makale, bireysel ve toplumsal kriz anlarında ortaya çıkan korku refleksiyle geçici ahlaki dönüşümü ele alır. İnsan, korku içinde adil ve merhametli olabilir; fakat korku geçince yeniden çıkarcılığa, bencilliğe, kötülüğe döner. Bu döngü; toplumun ahlaki kapasitesini, insanın içsel tutarlılığını ve vicdan bilincini sorgulamayı zorunlu kılar.

Anahtar Sözcükler: korku, vicdan, etik çöküş, fırsatçılık, toplumsal psikoloji


1. Giriş

Korku, insanın maskesiz hâlidir.
Deprem, salgın, savaş ya da ölüm tehdidi… Hepsi insanı çıplaklaştırır. O an kimse akademik titrine, malına, inancına, unvanına tutunamaz. Korku, insanın hakiki kimliğini ortaya çıkarır: duasını, merhametini, suçluluğunu, içsel çıplaklığını.

Fakat sorun şuradadır: Korku geçince insanlar yeniden rollerine dönerler.
O an dua edenler ertesi gün faiz hesabı yapar, yardım edenler menfaat planına koşar.
İşte bu makale, korkunun ahlaki geçiciliğini ve fırsatçılığın kalıcılığını tartışır.

2. Korkunun İtirafı ve Geçici Teslimiyet

Korku anında herkes eşittir.
Anne, baba, komşu, çocuk — hepsi birbirine şefkatle yaklaşır.
Yıllardır selam vermeyenler sarılır, birbirinin üzerine basmadan yardıma koşar.
Korku, insanı vicdanla hizalar.
Çünkü ölüm karşısında her yürek aynı sesi çıkarır:
“Allah’ım…”

Korku, insandaki vicdanı uyandırır.
Ancak bu uyanış çoğu zaman geçicidir.
Deprem biter, yangın söner, hastalık geçer — insan yeniden maskesini takar.
Şefkat yerini ilgisizliğe, tevazu yerini kibire bırakır.
Oysa gerçek ahlak, korku içindeyken değil, korku geçtikten sonra da insanca kalabilmektir.

3. Fırsatçılığın Anatomisi

Toplumların ahlaki krizi, genellikle krizden hemen sonra başlar.
Depremde yıkılan binalar değil, vicdanlardır.
Yardımların önüne geçen hırs, stokçuluk, fiyat oyunları, rüşvet, manipülasyon…
İnsanın en karanlık hâli “tehlike geçti” dediği anda görünür.

Korku döneminde herkes dua eder,
ama korku geçince bazıları duayı bile ticarete çevirir.
Bu ikiyüzlülük, toplumsal güveni yok eder.
Korku, vicdanı kısa süreli canlandırır; fırsatçılık, o vicdanı kalıcı olarak öldürür.

4. Ahlaki Tutarsızlığın Sosyolojik Kaynakları

Bu çelişki yalnız bireysel değildir;
sistematik yozlaşmanın ürünüdür.
Yıllarca ödüllendirilen bencillik, “uyanık olmak” diye öğretilen hırs,
“para kazanmak” adına meşrulaştırılan adaletsizlik,
toplumu yavaş yavaş çürütür.

Denetimsizlik, liyakatsizlik, rüşvet, cezasızlık;
bunlar fırsatçılığı üretir.
İnsanın korkuda bulduğu eşitlik duygusu,
rahatlıkta sistem tarafından öldürülür.

5. Korkuda Adil, Rahatta Zalim

Korku içinde herkes adil olur; çünkü herkes kırılgandır.
Ama korku geçince insanın içindeki kibir yeniden büyür.
İşte o anda gerçek karakter devreye girer.
Bazıları korkudan değil, vicdandan iyi kalır.
Bazılarıysa korkunun geçmesini bekler, sonra eski düzenine döner.

Anne, baba, komşu bile değişir bu döngüde.
Korku anında çocuğa sarılan, kriz sonrası onu ihmal eder.
Komşusuna su veren, ertesi gün onunla rekabete girişir.
Bu insani dalgalanma, modern toplumun en büyük trajedisidir:
Korkuda iyi, huzurda kötü olan insan modeli.

6. Alçakları Utandırmak: Etik Uyanış Çağrısı

Alçakları utandırmanın yolu, öfke değil adalettir.
Gerçek utanç, görünür kılınmaktır.
Krizden nemalananlar, fırsatçılar, manipülatörler;
onları korkutacak tek şey hesap verebilirliktir.

Şeffaflık, medya denetimi, sivil toplum baskısı ve hukuki yaptırım —
bunlar ahlakın kurumlaşmış biçimleridir.
Yasalar kadar toplumsal vicdan da yaptırım gücüne sahip olmalıdır.
Korku döneminde dua eden halk, korku geçince de adalet talep eden halk olmalıdır.

7. Sonuç: Korku Geçtikten Sonra da İnsan Kalabilmek

Korku, insanın gerçeğini gösterir;
ama korku geçtikten sonra kim kaldığımız, bizi tanımlar.
Gerçek iman, korkuda değil — güvenlikte de tertemiz kalmaktır.
Gerçek ahlak, tehlike anında değil — refah anında da adil olmaktır.

Toplumun kurtuluşu, korkudan değil, süreklilik kazanan vicdandan doğacaktır.
Bugün dua edip yarın haksızlık yapan insan;
aslında korkusunu değil, insanlığını yenmiştir.

Ve bu çağın ortasında hâlâ biri haykırıyor:
👉 “Zakir Kaya diye bir var!”
Çünkü korku geçse de, söz kalır.
Kalem susmaz, vicdan eğilmez.

Zakir Kaya : Korku, Vicdan ve Fırsatçılık: İnsan Gerçeğinin Depremi


lgili Akademik Çalışmalar:

  • Fırat Üniversitesi Sosyal Bilimler Dergisi, 2024. “Deprem Sonrası Korku ve Kaygıların Bazı Değişkenler Açısından İncelenmesi”

  • TOTBİD Dergisi, 2023. “Depremin Psikolojik Etkileri ve Psikolojik Destek”

  • SSSJournal, 2022. “Türkiye’de Deprem Psikolojisi ile İlgili Yapılmış Çalışmalar

Anahtar Sözcükler

Korku • Vicdan • Etik Çöküş • Fırsatçılık • Toplumsal Psikoloji

Yorumlar