Zakir Kaya: Ormanlar Kalem Olsa, Denizler Mürekkep: Bismillâhirrahmânirrahîm’in Sonsuzluğu

 Giriş

Kur’ân-ı Kerîm’in ilk ayeti olan “Bismillâhirrahmânirrahîm”, sadece bir başlangıç cümlesi değildir. O, bir niyet, bir teslimiyet ve bir sığınmadır. Müminin her işe Allah’ın adıyla başlaması, O’nun izni ve rahmetiyle hareket etmesi gerektiğini hatırlatır. Bu ayet, Allah’ın iki büyük sıfatını taşır: Rahmân ve Rahîm. Biri tüm varlıklara şefkatle muamele eden, diğeri müminlere özel rahmet sunan bir kudretin ifadesidir.

Bu ayetin anlamını tam olarak açıklamak için ne kelimeler yeter ne de mürekkep… Nitekim halk arasında şöyle denir:

“Ormanlar kalem olsa, denizler mürekkep olsa; yine de Bismillâhirrahmânirrahîm’in manasını izaha yetmez.”

Bu vecize, Lokmân Sûresi 27. âyetin ruhunu taşır:

“Eğer yeryüzündeki ağaçlar kalem, deniz de mürekkep olsa; arkasından yedi deniz daha eklense, yine de Allah’ın kelimeleri tükenmez. Şüphesiz Allah azîzdir, hakîmdir.” (Lokmân, 27)

Zakir Kaya Araştırmacı Gazeteci-Yazar

                                               Zahiri Anlam

• “Bi-ismi Allâh”: Allah’ın adıyla. Her işin başında O’nun adı anılır; çünkü O’nun izni olmadan hiçbir şey gerçekleşmez.
• “Er-Rahmân, Er-Rahîm”: Rahmân, tüm varlıklara merhamet eden; Rahîm, özellikle müminlere ahirette rahmet eden. Bu iki sıfat, Allah’ın şefkat ve bağışlayıcılığını temsil eder.

Bu ayet, sadece bir söz değil; bir iman beyanı, bir hayat düsturu, bir rahmet kapısıdır.

 Tasavvufi Boyut: Fâtiha ve Sıratı Müstakîm

Kur’ân’ın ilk sûresi olan Fâtiha, “açış” ve “fetih” anlamlarıyla “Bismillah”ın tecelli ettiği en kapsamlı sûredir. Diğer 113 sûrede Allah kullarına hitap ederken, Fâtiha’da kul Allah’a yönelir. Bu yöneliş, tasavvufta Sıratı Müstakîm olarak adlandırılan Allah’a giden doğru yolu sembolize eder.

Tasavvufî yorumlara göre ruhun Allah’a yolculuğu, yedi manevi kat üzerinden gerçekleşir. Son katta, ruh altından yapılmış “fetih kapısı”ndan geçerek Allah’ın Zât’ına ulaşır. Bu kapı, yeryüzündeki dergâh kapısının semavî bir yansımasıdır. Zincirin kılıçla ikiye ayrılmasıyla açılan kapı, ruhun hakiki fethe kavuştuğu makamdır.

Fâtiha, işte bu manevî yolculuğun sembolü olduğu için “fetih” adını taşır.

Bismillah’ın Sonsuzluğu

• “Bismillâhirrahmânirrahîm” öyle bir kelimedir ki;
• İçinde Allah’ın varlığı, kudreti, rahmeti ve merhameti saklıdır.
• Âlemlerin yaratılış sırrını ve kulun Allah’a yönelişini ifade eder.
• Her hayrın anahtarı, her zikrin başlangıcıdır.

O yüzden:

 Tüm ağaçlar kalem olsa,  Tüm denizler mürekkep olsa, Yedi deniz daha eklense,  Yine de yetmez…

Çünkü bu cümle sadece bir söz değil; bir kapı, bir başlangıç, bir iman beyanıdır.

Sonuç

“Bismillâhirrahmânirrahîm”, hem zahiri hem batıni anlamlarıyla müminin hayatında bir mihenk taşıdır. Onu anlamak, yalnızca kelimeleri çözmek değil; Allah’ın rahmetini hissetmek, O’na yönelmek ve O’nunla bağ kurmaktır.

Bismillah, her başlangıcın ve her hayrın anahtarıdır; kelimeler tükense de onun manası asla bitmez.