Ağrı’nın kalbi olan mezarlıklar depo değildir. Orada yalnızca taşların altında yatanlar değil, geçmişimizin ve kültürümüzün emaneti vardır
Prof. Dr. Zakir Kaya – Bağımsız Gazeteci, Yazar
Bir şehrin kalbi meydanlarında atar, ama vicdanı mezarlıklarında saklıdır. Çünkü orada yalnızca taşların altındaki ölüler değil; geçmişimizin izleri, emeğimiz, dualarımız ve geleceğe bırakacağımız kültürel miras vardır.
Son günlerde Ağrı’da, Aşağı Kupkıran Mezarlığı’na dair acı bir manzarayla karşılaşıldı. Kimi araç ve gereçlerin kabristanın içine bırakıldığı, mezarlığın adeta bir depo görüntüsüne büründüğü görüldü. Bu manzara yalnızca görüntü kirliliği değildir; en başta, orada yatanlara ve onların yakınlarına yapılmış bir saygısızlıktır.
Ölüye Saygı, Dirinin Onurudur
Bizim kültürümüzde kabristan, en sessiz ama en büyük öğretmendir. İnsan orada fani olduğunu, geride bırakacağı izleri ve duasını düşünür. Eğer biz mezarlığa gereken özeni göstermezsek, aslında kendi vicdanımızı da çöpe atmış oluruz. “Ölüye saygısı olmayanın, dirisine de faydası olmaz” sözü tam da bu duruma işaret eder.
Yetkililere ve Kamuoyuna Çağrı
Ağrı halkının haklı tepkisini buradan duyuruyorum: Bu görüntü derhâl sona erdirilmeli. Mezarlıklarımız asla depo değildir. Belediyelerimizin ve ilgili kurumların bu konuda sorumluluk alarak araç ve gereçleri uygun alanlara taşıması, kabristanın düzenlenip temizlenmesi gerekir. Böylece hem ölüye hem de yaşayanın gönlüne saygı gösterilmiş olur.
Son Söz
Benim için bu mesele yalnızca bir haber değil, bir gönül borcudur. Ağrı’nın evladı olarak, halkımın vicdanına tercüman olmak görevimdir. Çünkü mezarlıklar bize geçmişimizi hatırlatır, geleceğimize de yol gösterir. Gelin, Aşağı Kupkıran Mezarlığı’ndan başlayarak tüm kabristanlarımızı layık oldukları şekilde koruyalım.
Ölüye saygı, yaşayanın vicdan borcudur.


Yorumlar
Yorum Gönder