Bu gün görüntüleme sayısı

PROF. DR. ZAKİR KAYA'NIN EN YENİ BAŞMAKALELERİNİ İLK SİZ OKUYUN! FİLOLOJİK, TARİHİ VE BİLİMSEL DERİNLİK İÇEREN ÖZEL ANALİZLER! ENTELEKTÜEL ALANDA ÖNCÜ ARAŞTIRMALARI VE GÜNCEL TEZLERİ KEŞFET! PROF. DR. ZAKİR KAYA'NIN KALEMİNDEN DÜŞÜNCE DÜNYASINA YÖN VEREN İÇERİKLER.

Zakir Kaya: Vitrinsiz Zarafet: Karakterin Sessiz İhtişamı

 

Zakir Kaya: Vitrinsiz Zarafet: Karakterin Sessiz İhtişamı

Prof. Dr. Zakir Kaya 

Giriş:
Modern çağ, insanı vitrinlerle tanımlıyor: giydikleri, sahip oldukları, gösterdikleriyle… Oysa insan, vitrinlerde sergilenen kıyafetiyle değil; bastığı toprak ve attığı adımla ölçülür. Karakter, ne pahalı bir saatle ne de sosyal medyada beğeni sayısıyla belirlenir. Gerçek zarafet, tavırda gizlidir; sessiz ama derin bir duruştur.

Bugün insanlar kendilerini görünür kılmak uğruna görünmezleşiyor. Dijital vitrinlerde sergilenen bedenler, ruhun sesini bastırıyor. Oysa insan, giydiklerinden değil, taşıdıklarından ibarettir. Ve gerçek taşıyıcı, karakterin yükünü omuzlayan kişidir.


I. Güzellik Geçer, Karakter Kalır
Gençlik, zamanın en nazlı misafiridir; güzellik, ışığın oyunudur. Ama karakter, zamanla derinleşen bir izdir. Günümüzde daha fazla “sevgiliye” sahip olmayı erkeksilik; daha fazla “erkek arkadaş” edinmeyi güzellik sanan bir algı var. Oysa bu çoğalma, değeri değil, değersizliği büyütür.

Gerçek insan, ne kadar çok kişiyle anıldığıyla değil; ne kadar az ama derin bağ kurabildiğiyle tanınır. Güzellik geçici bir alkıştır; karakter ise kalıcı bir yankıdır. İlişkiler, tüketim nesnesine dönüştüğünde insan da nesneleşir. Oysa bağ kurmak, sahip olmaktan değil; anlamaktan geçer. Ve anlam, sessizliğin içindeki derinliktir.


II. Görünüşün Tuzağı: Tüketim Kültürü ve Değer Yanılgısı
Pahalı şeyler, ucuz insanları çeker. Marka takıntısı, kişilik eksikliğini örten bir perdeye dönüşür. Kadınlar, topuklu ayakkabılarla değil; dik duruşlarıyla tanınmalı. Erkekler, pahalı takım elbiselerle değil; adaletli tavırlarıyla hatırlanmalı. Çünkü gerçek zarafet, giyilen kıyafette değil; taşınan ruhta saklıdır.

Tüketim kültürü, görünüşü kutsallaştırırken özü unutturur. İnsanlar kendilerini satılabilir kılmak için ruhlarını pazara çıkarır. Oysa zarafet, bir duruş biçimidir; sessiz ama etkili konuşan bir tavır dilidir.


III. Karakterin Anatomisi: Zihin, Ruh, Tavır
Karakter, bir kimlik değil; bir sorumluluktur. Üç temel sütun üzerine kuruludur:

  • Zihin: Ne düşündüğünü bilmek, fikirle var olmak.

  • Ruh: Vicdanla hareket etmek, adaletle yaşamak.

  • Tavır: Sessizce ama kararlı biçimde durmak.

Gerçek kadın ve erkek, bu üçlüyü giyinen insandır. Onlar, ne istediklerini bilir; neye hayır diyeceklerini de. Zarafetleri, seslerinde değil, sessizliklerindeki anlamdadır. Karakter, düşüncenin pusulası, ruhun yönü ve tavrın yolculuğudur. Bu yolculukta gösteriş değil, öz taşınır; ve öz, ancak vicdanla görünür olur.


IV. Çocuklara Öğretilmesi Gereken Gerçekler
Bir arabanın başarı göstergesi olmadığını, yürüyerek gitmenin yoksulluk anlamına gelmediğini, sahip olmanın değil; vazgeçebilmenin erdem olduğunu çocuklarımıza öğretmeliyiz.

Çünkü karakter, miras bırakılan en değerli hazinedir. Bu miras ne tapuda ne de banka hesabında yer alır; yalnızca tavırda, duruşta ve vicdanda saklıdır. Çocuklar, vitrinlere değil; izlere bakmayı öğrenmeli. Ve iz, ancak karakterle bırakılır.


V. Sonuç: Hayatın Vitrinsiz Yüzü
Doğru ve güzel insan olun. Vitrinlerde yarış yok, ama karakter yolunda iz bırakanlar asla unutulmaz.

Hayat, bir vitrin değil; iz bırakma alanıdır. Gösteriş geçer, güzellik solar, gençlik uçar. Ama karakter, zamanla parlayan tek ışıktır. Ve bu ışık, en karanlık gecelerde bile yol gösterir.

Zakir Kaya: Vitrinsiz Zarafet: Karakterin Sessiz İhtişamı


Yorumlar