🖋️ Prof. Dr. Zakir Kaya –
Araştırmacı Gazeteci, Yazar
Özet
Bilgi çağında cehalet kazanç kapısı oldu. Düşünce sessizleştirildi, gerçekği yazan görmezden gelindi, sorgulayan bilgi sunan yalnız bırakıldı. Bu metin, sosyal medyada emeğin nasıl aşağılandığını, toplumun bu utanca nasıl ortak olduğunu ve sessizliğin nasıl suç hâline geldiğini ortaya koyuyor. Çünkü bazı yazılar sadece bilgi vermez; hesap sorar.
Giriş: Emeğe Üç Yorum, Dedikoduya Milyonlarca Yorum Alkış
Bir akademik makale fark edilmezken, bir dedikodu gecede milyonlara ulaşır. Sorgulayan kişiye ilgisiz kalınır, gülümseten cehalet “paylaşılır.” Bugün düşünen cezalandırılıyor, içi boş ama eğlenceli bulunan her şey ödüllendiriliyor. Toplum bu eşitsizliği değiştirmek yerine izliyor.
Düşünen anlaşılamazken. Eğlendiren gürültüyle alkışlanıyor.
Gelişme: Etkileşim Uğruna Bastırılan Hakikat
Sosyal medya şirketleri artık bilgi peşinde değil; dikkat avcısıdır. Etkileşim kazandıran şey ne?
- Mahremiyetin pazarlanması
- Başlıkta alay, içerikte boşluk
- Emeği değersizleştiren algoritmalar
- Eğlencenin kutsallaştırılması
Gerçek, az yorum alır diye daha az gösteriliyor. Ve sosyal medya kulanıcıları bu adaletsizliğe destek veriyor.
Emeğin sesini kısmak, aslında toplumun vicdanını susturmaktır.
Toplumsal Ayna: Eğlenmek İçin Susturanlar
Dedikodu paylaşılıyor, düşünce paylaşılmıyor. Gerçek öne sürülünce sıkıntı yaratıyor; dedikodu yayınlanınca gülümseme getiriyor. Ama düşünmeyen toplum, önce algısızlaşır; sonra yönlendirilmeye mahkûm olur.
Eğlenmeyi hak gören ama düşünmeyi yük gören toplumlar, karanlığa alkış tutarlar.
Sonuç: Kalem Susarsa Kim Konuşur?
Bu yozlaşma sadece dijital bir mesele değil; toplumsal bir çöküştür. Emeğe sessiz kalanlar, dedikodu ve yozlaşmaya ortak olur. Gerçeğe yüz çevirenler, utancın ortak yapıcısıdır. Bu metin çağrı değil—uyandırmak amacı taşır.
Kapanış:
Utanç, Uyanışın SesidirGerçek susturulmuş olabilir. Ama gürültüyle bastırılan her sessizlik, bir gün utançla yankılanır. Ve utanç, uyanışın en insani sesidir.


Yorumlar
Yorum Gönder