✍️ Prof. Dr. Zakir Kaya
"Bir millet, geleceğini kime emanet ettiyse; asıl niyetini orada gizler."
23 Nisan… Sadece bir bayram değil.
Bir milletin, savaş meydanlarından çıkıp bir çocuğun gözlerine umut bırakmasıdır.
Bu özel gün, aslında bir ‘gelecek devrimidir’. Çünkü o gün Meclis açıldı. Ama Meclis sadece yasaları değil, aynı zamanda kaderi yazdı..jpeg)
Çocuklara Bayram Vermek, Söz Vermektir
Bir çocuğa bayram veriyorsan, aslında ona "Sen bu toprağın gerçek sahibisin" diyorsun.
Bu fikir, meclis kürsüsünden önce halk meydanlarında doğdu.
Sarayların çocukları değil, dağ köylerindeki yalınayak çocuklar da bu sözün içindedir.
23 Nisan; “bir gün herkes susar, ama çocuklar konuşur” inancının milletleştirilmiş halidir.
Bugün 23 Nisan… Ama Kimin İçin?
Bugün sokaklarda balon var, ama bazı çocukların hala yatağı yok.
Bazı çocuklar oyuncaklarla oynuyor, bazıları çalışıyor.
Bazı çocuklar şiir okuyor, bazıları susmayı öğreniyor.
23 Nisan’ı kutlamak demek; sadece tören yapmak değil,
“Bu çocuk adil bir ülkede mi büyüyor?” sorusunu sormaktır.
Çünkü hakikat, her zaman çocuğun gözyaşında görünür.
Yeni Nesil Değil, Yeni Vicdan
Yeni nesil lafını çok duyduk…
Ama mesele, sadece teknolojiyi kullanan değil; vicdanı taşıyan çocuklar yetiştirmek.
Bugün ekran karşısında büyüyen çocuklarımıza;
bilgisayarı değil bilinci,
başarıyı değil erdemi anlatmalıyız.
Çünkü vatanı korumak, sadece sınırda nöbet tutmak değildir.
Bir çocuğun hakkını savunmak da bir vatan nöbetidir.
Son Söz
23 Nisan, sadece geçmişin anısı değil; geleceğin taahhüdüdür.
Bugünün çocuğu, yarının öğretmeni, doktoru, gazetecisi, halkıdır.
Ve biz büyükler, bu emanete sadık kalmak zorundayız.
Eğer bir ülke, çocuğunu güldüremiyorsa;
geleceğini inşa edemez.
Yorumlar
Yorum Gönder