Albert Einstein’a ve Özgür Ruhlara Dair
Prof. Dr. Zakir Kaya – Araştırmacı Gazeteci, Yazar
Tarih bir takvim değildir sadece; bazen bir insanın sustuğu yerde bir çağ konuşmaya başlar.
18 Nisan 1955… Fiziksel olarak bir beden durdu belki, ama o gün insanlığın vicdanına kazınan bir fikir sonsuza yürüdü: Albert Einstein.
O bir fizikçiydi, evet. Ama aslında evreni anlamaktan çok, insanı uyandıran bir bilgeydi. Atomun içindeki enerjiyi değil sadece; zihnin içindeki zincirleri de kırdı. “Hayal gücü bilgiden önemlidir,” derken, sadece bilimsel üretkenliği değil, özgürlüğü kutsuyordu.
Einstein yalnızca formüllerle değil; barış çağrılarıyla, adalet arayışlarıyla, ırkçılığa karşı yumruk gibi duran duruşuyla tarihe geçti.
Bugün 18 Nisan.
O’nun ölüm yıldönümü değil yalnızca…
Düşüncenin susmadığını, fikirlerin öldürülemediğini gösteren bir sembol gün.
Çünkü:
Bir adam ölür, ama fikir yaşıyorsa hâlâ, o adam ölmüş sayılmaz.
Bizim yolumuz da bu işte.
Bilimin değil belki ama hakikatin peşindeyiz.
Sistemin değil, halkın vicdanıyız.
İtaatin değil, direncin kalemini taşıyoruz.
Einstein’a selam olsun…
Ve bu yolda yürüyen her özgür ruha, her “köylü adam zirvedeyse eşkıyadır” diyen yüreğe…
Biz buradayız.
18 Nisan’da ve her çağın karanlığında ışık olmaya ant içmiş bir kalem gibi…

Yorumlar
Yorum Gönder