Bu gün görüntüleme sayısı

PROF. DR. ZAKİR KAYA'NIN EN YENİ BAŞMAKALELERİNİ İLK SİZ OKUYUN! FİLOLOJİK, TARİHİ VE BİLİMSEL DERİNLİK İÇEREN ÖZEL ANALİZLER! ENTELEKTÜEL ALANDA ÖNCÜ ARAŞTIRMALARI VE GÜNCEL TEZLERİ KEŞFET! PROF. DR. ZAKİR KAYA'NIN KALEMİNDEN DÜŞÜNCE DÜNYASINA YÖN VEREN İÇERİKLER.

Zakir Kaya: Tarihsel Yolculuğu ve Türkçede “Bilgisayar” Kavramının Doğuşu

 Tarihsel Yolculuğu ve Türkçede “Bilgisayar” Kavramının Doğuşu

Giriş


Bilgisayar, 20. yüzyılın başlarından itibaren bilimden sanata, eğitimden ekonomiye kadar hayata dönüşen en etkili teknolojik gelişmelerden biridir. Ancak bu devrim niteliğindeki icadın kökeni çok daha eskilere dayanır ve Türkiye'nin teknolojik tarihindeki özel yeri ise "bilgisayar"ın Türkçeye kazandırılması ile taçlandırılır. Bu makale, bilgisayarların finansal serüvenini, Türkiye'de ilk "bilgisayar"ın doğuşunu tüm yönleriyle irdelemeyi hedefliyor.


İlk Adımları: Mekanikten Dijitale

bilinen tarihçesi, yalnızca 20. yüzyıla değil, 17. yüzyıla kadar uzanıyor. İlk olarak 1642 yılında Fransız matematikçi Blaise Pascal


tarafından icat edilen “toplama makinesi” dijital işlemleri yapabilen ilk mekanik cihaz olarak kurulmuştur. Ancak gerçek anlamda bir bilgisayar taslağı, 1837'de İngiliz matematikçi Charles Babbage'in

Fark Motoru'nu geliştirmesiyle ortaya çıktı. Babbage'in tasarımı, günümüzdeki bilgisayarların temel prensiplerine dayanmaktadır; Ancak o dönemdeki teknolojik yetersizlikler nedeniyle tamamlanamamıştır.

  1. Yüzyıla gelindiğinde, İngiliz bilim insanı Alan Turing'in

    1930'lu yıllarda geliştirilen geliştirme teknolojisi, dijital bilgisayarların doğuşunun en önemli aşamalarından biri olmuştur. Turing'in programlama teorisi, "Turing Makinesi" olarak bilinen, herhangi bir ayrı ayrı problem çözme özelliğine sahip bir teorik cihazın temelini oluşturur. Bulerle esas olarak 1940'larda ABD'de üretilen ENIAC (Elektronik Sayısal Entegratör ve Bilgisayar) gibi devasa makineler, ilk dijital bilgisayar olarak tarihe geçmiştir.

Transistör Devrimi ve Bilgisayarların Yaygınlaşması

"1950'lerin sonlarında transistörlerin icadı, bilgisayar teknolojisinde devrim yaratarak makinelerin daha küçük, daha hızlı ve daha verimli hale getirilmesini sağladı."Bu, 1970'lere kadar süren entegre devreler ve mikroişlemcilerin gelişimi ile birleşerek bilgisayarların hızla yaygınlaşmasına yol açtı. Apple ve IBM gibi kişisel kişisel bilgisayar (PC) alanında başlatılan yenilikler, bilgisayarın günlük akışına hızla giriş yapılmasını sağladı. Böylece bilgisayar, sadece bilim insanlarının değil, genel geniş kesimlerinin erişimine açık evrensel bir teknoloji haline geldi.


Türkiye'de İlk Kullanım: Bilimden Kamuya

Türkiye'de ilk bilgisayar, 1960'lı yılların başında üniversitelerde ve kamu kurumlarında programlar başlatıldı. 1960 yılında Orta Doğu Teknik Üniversitesi'ne taşınan IBM 1620 model bilgisayar, ilk bilgisayar olarak tarihe geçti. İstanbul Teknik Üniversitesi ve Elektronik Bilgi İşlem Merkezi gibi önemli merkezlerde bilgisayar kullanımı hızla yaygınlaştı ve bu kurumlarda bilgisayar mühendisliği eğitimi Türkiye'nin ilk bilgisayar kayıtları yetiştirilerek başlatıldı.

Ancak 1980'li yıllarda Türkiye'de bilgisayar teknolojisinin yaygınlaşması kişisel bilgisayarların (PC) ortaya çıkmasıyla hız kazandı. Bu dönemde bilgisayar, yalnızca bilimsel araştırmalarda değil, eğitim, sağlık ve ekonomi gibi birçok alanda etkin olarak çalıştırılmaya başlandı.


“Bilgisayar” Teriminin Türkçeye Kazandırılması

Türkiye'de kişisel günlük yaşama karmaşasının bir diğer önemli adımı, "bilgisayar"ın dilimize kazandırılmasıdır. Bilim ve teknik şartların Türkçeleştirilmesi boyutlarının değişmesi, Türk Dil Kurumu önemli bir rol oynadı. Bu süreçte en dikkat çekici katkılardan biri ise Aydın Köksal


tarafından gerçekleştirildi. Bilgisayar alanında uzmanlığı ve Türkçeye olan bağlılığı ile bilinen Köksal, "bilgisayar"ın değiştirilmesine karşılık olarak "bilgi" ve "saymak" sözcüklerinden türetilen "bilgisayar" terimini önerdi.

Aydın Köksal'ın bu kelimeyi önerme amacı, teknik bir terminalin anlayacağı ve kullanacağı biçimi sadeleştirmekti. Nitekim, "bilgisayar" ürünleri halk arasında hızla benimsendi ve bilgisayar teknolojisi ile ilgili tüm alanlarda yaygın olarak uygulanmaya başlandı. Bu, Türkiye'de teknoloji alanında dilin topluma uyarlanması açısından en başarılı örneklerden biri olarak tarihe geçti.


Türkiye'deki Etkileri ve Kültürel Dönüşüm

Türkiye'deki etki, yalnızca resmi ve teknik alanlarla sınırlı değildir. Günümüzde bilgisayarlar, iletişimden eğitim, ticaretten sanata kadar pek çok alanda temel bir araç haline gelmiştir. Türkiye'de bilgisayar, bilim insanları, veriler ve sıradan kişiler tarafından toplumsal hayatta kalıcı bir yer edinmiştir. Aydın Köksal'ın “bilgisayar” terimleri ise, bu belgeyi dilimize kazandırarak kültürümüzün bir parçası haline geliyor.


Sonuç: Bilgisayar ve Türkiye'deki Dilsel Dönüşüm

Bilgisayar, yalnızca bir programlama aracı değil, insanları dönüştüren, bilimi ve eğitimi geliştiren bir buluştur. Bu gelişim sürecinde, Türkiye'de bilgisayar teknolojisinin dilimize "bilgisayar" olarak kazandırılması, önemli bir kültürel başarı olarak öne çıkarılması. Aydın Köksal'ın liderliğinde ayrıntısı bu terim, bugün yalnızca onaylanan bir sözcük değil; Aynı zamanda Türkiye'nin bilim ve teknoloji alanındaki çabalarının ve kültürün harmanlanmasının simgesidir.

Yorumlar