Yakın zamanda Gönderiler




 

Flaş Haber

Zakir KAYA:"Sıradanlıkta Sıkışanlar, Hayalleri Olanlara Saldırır"




Prof.Dr.Zakir KAYA


Giriş:

Hayaller, çoğu zaman gerçeklikten uzak olmakla suçlanır. "Hayal dünyasında yaşıyorsun" gibi basmakalıp ifadeler, yenilikçi ve vizyoner insanların karşısına dikilen ilk engellerden biridir. Ancak tarihe baktığımızda, insanlığı ileriye taşıyan tüm büyük adımlar, cesur hayallerin ürünüdür. Peki, hayal kurmak neden küçümsenir? Ve neden bu kadar önemli? Bu makale, hayal kurmanın değerini ve hayalleri küçümseyenlerin sığ gerçeklerinin ötesine bakmanın gerekliliğini ortaya koyacaktır.

Sıradanlıkta Sıkışanlar ve Hayallere Saldırma Eğilimi:

Düşünce dünyamızda hayal kurmak, bir zayıflık ya da kaçış olarak görülebilir. Ancak, tarihin en büyük başarılarına baktığımızda, bunların çoğunun bir hayalden doğduğunu görebiliriz. Ne yazık ki, sıradanlığa saplanıp kalmış olanlar, hayalleri olanlara karşı en büyük eleştiriyi getirirler. Neden mi? Çünkü hayal gücü, cesaret, yenilik ve değişim gerektirir. Bu, sıradanlığın sınırlarında yaşayanların anlamakta zorlanabileceği bir güçtür.

Bir örnekle anlatmak gerekirse, birisi bana "Hayal dünyasında yaşıyorsun" dediğinde, verdiğim cevap şu olur: "Gerçekler çok kirli, hayallerde yıkamak iyi geliyor bana." Çünkü hayaller, çoğu zaman insanın gerçeğin kirliliğinden ve sınırlamalarından kurtulma yolu olarak ortaya çıkar. Hayaller, gerçekliği temizlemenin ve onu daha iyi bir hale getirmenin anahtarıdır.

Hayal Kurmanın Gücü: Büyük İcatların Arkasında Yatan Hayaller

Tarihten ilham alalım. Wright Kardeşler uçağı icat ettiklerinde birçok insan onlara "uçmayı hayal ediyorsunuz, bu mümkün değil" dedi. Ancak onlar vazgeçmediler ve hayalleri gerçek oldu. Şimdi ise insanlar dakikalar içinde kıtalar arası yolculuk yapabiliyor. Peki ya onların hayallerine saldıranlar? Tarih onları değil, Wright Kardeşleri hatırlıyor.

Bir diğer örnek: Nikola Tesla. Elektriğin kablosuz iletilmesi gibi ‘çılgınca’ hayalleri vardı. Pek çok kişi ona da "hayalperest" dedi, hatta alay etti. Ama Tesla’nın vizyonu, modern dünyamızın temel taşlarından birini oluşturdu. Eğer o da sıradanlığa teslim olsaydı, bugün bilim ve teknolojinin geldiği noktada olamayacaktık.

Hayal Etmeyenler, Cesareti Olanlara Karşı Neden Bu Kadar Sert?

Sıradan insanlar, belki de hayal kurmanın ve yeni şeyler denemenin gerektirdiği cesareti taşımadıkları için, başkalarının cesaretine saldırma ihtiyacı hissederler. Bir insanın hayal gücü, sınırları zorladığı ve bilinmeyene adım attığı an başlar. Bu adım, konfor alanlarının dışında yaşayan insanlar için tehdit edici olabilir. John F. Kennedy, "Biz Ay’a gitmeye karar verdik" dediğinde pek çok insan onun bu hedefinin gerçekçi olmadığını düşündü. Ancak Kennedy’nin hayali, bilim ve teknoloji alanında inanılmaz bir ilerleme sağladı. Ay’a gidildi ve tarihe damga vuruldu.

Buna karşılık, sıradan olanlar hiçbir zaman risk almaz ve statükoyu bozmaktan korkarlar. Onların dünyasında sınırlar bellidir, ama hayal kuranlar bu sınırları aşmayı bilir.

Hayaller Korkaklara Göre Değildir:

Günümüz dünyasında da durum farklı değil. Birine "hayalperest" dediğinizde, aslında onun cesaretini kabul etmiş oluyorsunuz. Hayal kurmak, korkakların yapabileceği bir şey değildir. Cesurca bir dünya tasarlamak, risk almak, mevcut sistemleri sorgulamak ve yeni yollar aramak cesaret ister.

Steve Jobs, Bill Gates, Elon Musk gibi vizyoner liderler, hayallerinin peşinden gittiler. Onlara "gerçekçi ol" diyenler vardı, ama onlar hayallerine sıkı sıkıya sarıldılar. Bu cesaret, dünyayı değiştiren icatlara ve yeniliklere kapı açtı. Sıradan insanlar bu cesaretten korkar çünkü hayallerle gelen değişim, onların güvenli sınırlarını tehdit eder.

Sığ Gerçekler ve İleri Görüşlülük:

"Gerçekçi ol" demek, çoğu zaman vizyon sahibi olmanın önünde bir engel olarak kullanılır. Ancak bu, hayal kurmayı küçümseyenlerin sığ gerçekçilik anlayışından başka bir şey değildir. Tarihteki birçok büyük lider, bilim insanı ve sanatçı, dönemin dar görüşlü gerçekçiliğini aşarak insanlığa yeni kapılar açtı.

Albert Einstein’ın "Hayal gücü bilgiden daha önemlidir" sözü, vizyonerlerin gerçekleri aşarak yeni gerçeklikler yaratabileceğini gösteriyor. Einstein’ın görecelik teorisi bir zamanlar sadece bir “hayaldi”. Oysa bu hayal, bugün bilimsel devrimlerin temel taşlarından biri olarak kabul ediliyor.

Hayallerden Korkanlar:

Hayal kurmayı küçümseyenler genellikle statükoya bağlı kalan ve değişimden korkan insanlardır. Çünkü hayaller, mevcut düzeni sarsabilecek güçtedir. Bu nedenle, vizyon sahibi insanları küçümsemek, çoğu zaman değişimden kaçmanın bir yoludur. Hayal gücüne sahip olmayan bir toplum, olduğu yerde sayar ve yenilikleri kucaklayamaz.


"Hayaller, gerçeklerin yapı taşlarıdır." Büyük başarılar, genellikle hayal kurmakla başlar. Thomas Edison’un ampulü icat etmeden önce bir hayali vardı, ya da Neil Armstrong Ay’a ayak basmadan önce bu bir hayaldi. Hayaller, insanı ileriye taşır ve yenilikler yaratmamıza imkan sağlar. O yüzden hayal kurmaktan korkmamalıyız, aksine onları gerçekleştirmek için çalışmalıyız.

"Gerçeklik, hayal kuranların cesaretleriyle değişir." Bugün gerçek olan pek çok şey bir zamanlar imkansız gibi görünüyordu. Telefonla dünyanın öbür ucuyla konuşabilmek, uçaklarla kıtalar arası seyahat edebilmek… Bunların hepsi bir zamanlar birilerinin hayaliydi. Bu yüzden hayal kurmak, sadece kaçış değil, aynı zamanda ilerlemeye giden bir yol olabilir.

"Her şey önce bir hayalle başlar." Hayallerim belki şu an için gerçek olmayabilir, ama ben onları gerçekleştirmek için adımlar atıyorum. Hayal etmek, bana amaç ve hedef veriyor. Eğer hayal kurmuyorsan, hangi hedefe ulaşmak için çalışıyorsun? Hayal gücümüz, hedeflerimizi belirlememizi sağlar ve gerçek dünyada başarılar elde etmemize yardımcı olur.

Sonuç:

Hayal kurmak, insan olmanın en temel özelliklerinden biridir. İlerlemeyi ve yenilikleri hayata geçiren en güçlü itici güçtür. Bu nedenle, “hayal dünyasında yaşamak” bir eleştiri değil, bir övgü olmalıdır. Çünkü hayallerin gücü, insanlık tarihini şekillendiren en önemli unsurlardan biri olmuştur. İnsanları hayal kurduğu için suçlamak yerine, onlara ilham kaynağı olarak bakmalı ve gelecek vizyonlarının nasıl gerçeğe dönüşebileceğini anlamaya çalışmalıyız.

Prof.Dr.Zakir KAYA
Unutulmamalıdır ki, gerçekler çok kirli olabilir; hayaller ise o gerçekleri temizleyip, daha iyi bir dünya inşa etmemizi sağlar.

Hiç yorum yok