Yakın zamanda Gönderiler




 

Flaş Haber

Zakir Kaya: ORTAK TÜRK ALFABESİ: TARİHSEL SÜREÇ, KÜLTÜREL BÜTÜNLEŞME VE GELECEK PERSPEKTİFLERİ


1. Giriş

Prof. Dr. Zakir Kaya'

Dünya üzerinde milyonlarca kişi tarafından konuşulan Türk dilleri, tarih boyunca farklı alfabeler ve yazım sistemleriyle temsil edilmiştir. Ortak bir Türk alfabesi kullanma fikri, Sovyetler Birliği'nin dağılmasından sonra hız kazanan Türk devletleri arasında kültürel, ekonomik ve siyasi işbirliğini daha ileri bir seviyeye taşıma çabalarıyla paralel olarak doğmuştur. 1991 yılında başlatılan çalışmalar, 1993'te Türk Şûrası tarafından kabul edilen önerilerle somut bir hale gelmiştir. Bu makalede, Ortak Türk Alfabesi'nin tarihsel gelişimi, kullanıldığı ülkeler, entegrasyon süreci ve olası avantajları incelenecektir.

2. Ortak Türk Alfabesi’nin Tarihsel Gelişimi

2.1. Sovyetler Dönemi ve Kiril Alfabesi

  1. yüzyılın büyük bir bölümünde, Türkî cumhuriyetler Sovyetler Birliği’nin etkisi altında kaldılar. Bu dönemde, Azerbaycan, Kazakistan, Özbekistan gibi Türk dillerini konuşan halklar, Sovyet politikalarının bir sonucu olarak Kiril alfabesini kullanmaya zorlandılar. Kiril alfabesinin zorunlu kılınması, bu ülkelerin kültürel kimliklerini ifade etme özgürlüğünü sınırlamış, Türk dünyası arasındaki yazılı iletişim kopukluğu yaratmıştır.

2.2. 1991 Sonrası ve Latin Alfabesine Geçiş

Sovyetler Birliği'nin dağılmasının ardından bağımsızlık kazanan Türkî devletler, kültürel kökenlerine dönme arzusuyla Latin alfabesini kullanmaya yöneldiler. 1991’de başlayan çalışmalar, 1993’te Antalya’da düzenlenen Türk Şûrası’nda daha ileri bir seviyeye taşınarak Türkiye, Azerbaycan, Kazakistan, Kırgızistan, Özbekistan gibi ülkelerin Ortak Türk Alfabesine geçiş yapma kararı almasını sağlamıştır. Bu süreçte, ortak alfabenin Q, W, X, Ä, Ň gibi harflerle zenginleştirilmesi önerilmiş ve kabul edilmiştir.

2.3. Bugüne Kadar Olan Gelişmeler

Bugün, Türkiye ve Azerbaycan gibi ülkeler Latin alfabesine tam anlamıyla geçmişken, Kazakistan ve Özbekistan gibi ülkelerde bu geçiş süreci aşamalı olarak devam etmektedir. Kazakistan, 2025 yılı itibarıyla tamamen Latin alfabesine geçmeyi planlamaktadır. Bu gelişmeler, ortak alfabenin önümüzdeki yıllarda tüm Türk dünyasında yaygın bir şekilde kullanılacağının göstergesidir.

3. Ortak Türk Alfabesi’nin Kullanıldığı Ülkeler

Ortak Türk Alfabesi’ni kullanmayı kabul eden ülkeler arasında Türkiye, Azerbaycan, Kazakistan, Kırgızistan, Özbekistan, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti (K.K.T.C.) ve Tataristan gibi Türkî cumhuriyetler yer alıyor. Her ülkenin bu alfabeye geçiş süreci, eğitim ve kültür politikaları çerçevesinde ilerlemekte olup, bazı ülkelerde tam anlamıyla Latin alfabesine geçiş tamamlanmışken, bazılarında süreç devam etmektedir.

3.1. Türkiye

Türkiye, Latin alfabesine 1928 yılında yaptığı Harf Devrimi ile geçiş yapmıştır. Türkiye, bu süreçte diğer Türk devletlerine örnek teşkil etmiş ve ortak bir alfabe oluşturulması konusunda aktif rol oynamıştır.

3.2. Azerbaycan

Azerbaycan, bağımsızlığını kazandıktan sonra Latin alfabesine geçişini hızla tamamlamış, Kiril alfabesinden koparak ortak Türk alfabesi kullanımı konusunda öncü ülkelerden biri olmuştur.

3.3. Kazakistan ve Özbekistan

Bu iki ülke, Latin alfabesine geçiş sürecinde aşamalı bir geçiş planı uygulamakta olup, Kazakistan 2025 yılına kadar geçişi tamamlamayı hedeflemektedir. Özbekistan da bu konuda büyük adımlar atmıştır.

4. Ortak Türk Alfabesi’nin Faydaları

Ortak Türk Alfabesi, sadece dil ve yazı birliği anlamında değil, geniş kapsamlı kültürel ve ekonomik işbirliğine de zemin hazırlamaktadır. Bu bağlamda, ortak alfabenin sağladığı faydalar şöyle sıralanabilir:

4.1. Kültürel Bütünleşme

Türk dünyasının ortak bir alfabe etrafında birleşmesi, kültürel bağları güçlendirecek ve ortak bir kimlik oluşturulmasına katkıda bulunacaktır. Farklı ülkelerde yaşayan Türkî topluluklar arasında yazılı iletişim kolaylaşacak, ortak tarih ve edebiyat eserleri daha erişilebilir hale gelecektir.

4.2. Eğitim ve Bilimsel İşbirliği

Eğitimde ortak bir alfabenin benimsenmesi, Türk devletlerinin üniversiteleri ve akademik kurumları arasında işbirliğini artıracaktır. Ortak müfredatlar geliştirilecek, öğrencilerin ve akademisyenlerin daha rahat bilgi paylaşımı yapmaları sağlanacaktır.

4.3. Ekonomik ve Ticari Avantajlar

Ortak bir alfabe, ülkeler arasında ticari anlaşmaların ve belgelerin standardizasyonunu kolaylaştıracak, Türk devletleri arasındaki ekonomik işbirliğini hızlandıracaktır. Ayrıca, ortak alfabeyle hazırlanan resmi belgeler ve ticari sözleşmeler, farklı dillere yapılan çevirilerden kaynaklanan hataların önüne geçilmesine yardımcı olacaktır.

4.4. Dijitalleşme ve Teknoloji Kullanımı

Ortak Türk Alfabesi, dijitalleşme çağında Türk devletleri arasındaki veri paylaşımını kolaylaştıracaktır. Ortak bir alfabenin dijital ortamda kullanılması, internet üzerindeki bilgi akışını hızlandıracak ve teknolojik işbirliğini artıracaktır.

4.5. Siyasi ve Diplomatic Güç

Ortak alfabe, Türk devletleri arasındaki siyasi işbirliğini de güçlendirecektir. Aynı dili ve alfabeyi paylaşan ülkeler, uluslararası platformlarda ortak hareket etme eğiliminde olacak, bu da Türk dünyasının küresel arenada daha etkin bir güç haline gelmesini sağlayacaktır.

5. Sonuç

Ortak Türk Alfabesi, Türk dünyası için sadece kültürel bir sembol değil, aynı zamanda ekonomik, siyasi ve teknolojik alanda işbirliğini güçlendirecek stratejik bir araçtır. 1991’den bu yana devam eden alfabe çalışmaları, 21. yüzyılda Türk devletleri arasındaki bağları daha da güçlendirecek, ortak bir geleceğe yönelik önemli bir adım olacaktır. Bu süreç, Türk dünyasının küresel arenada daha güçlü bir ses olmasına ve halklar arasındaki kardeşlik duygusunun pekişmesine katkı sağlayacaktır.


Kaynakça

Hiç yorum yok