''HİKAYE DENEMEM ''
Yeniden bir Nuh tufanı oluşmuş her yer sular altında bir gemimiz var mümkün olduğu kadar insan hayvan bitki dolduruyoruz uçsuz bucaksız su her yer ve birden gemiyi sallayan ve batıracak güçte dalgalar ve rüzgar ve gemi battı batacak ,çaresiz önce bitkileri atıyoruz gemiden yetmiyor ,hayvanları atmaya başlıyoruz bu da yeterli gelmiyor ambarda bulunan su ve yiyecekleri atıyoruz; Hala risk var gemi yaprak gibi sallanıyor
Son çare olarak, insanları da gemiden atma kararı verdik. Ama kim gidecekti? Kim kalacaktı? Bu zor kararı nasıl verecektik? Bir kura çekmeye karar verdik. Herkes bir kağıt parçasına adını yazdı ve bir kaba attı. Sonra, sırayla kağıtları çekmeye başladık. Çekilen isimler, gemiden atlayacaklardı.
Birer birer, arkadaşlarımız, akrabalarımız, tanıdıklarımız vedalaşıp denize atladılar. Bazıları ağladı, bazıları dua etti, bazıları sessizce gitti. Ben de korkuyla sıramın gelmesini bekledim. Acaba ben de mi gidecektim? Yoksa kalmayı mı başaracaktım? Sonunda, sadece iki kişi kaldık: Ben ve sen.
Evet, Sen de o gemideydin. Sen de o kura çekimine katıldın. Ve senin adın da son kağıtta yazılıydı. Sen de gemiden atlamak zorundaydın.
Ama ben seni bırakmak istemedim. Seni çok seviyordum. Sen benim hayatımın anlamıydın. Seninle birlikte yaşamak istiyordum. Bu yüzden, sana bir teklif yaptım: Ben de seninle gelirdim. İkimiz de gemiden atlayıp ölürdük. Böylece, sonsuza kadar birlikte olurduk.
Sen de beni çok seviyordun. Ama sen daha cesurdun. Sen daha akıllıydın. Sen daha iyiydin. Bu yüzden, bana başka bir teklif yaptın: Sen tek başına giderdin. Ben ise gemide kalır ve yaşamaya devam ederdim. Böylece, senin anını yaşatır ve senin için mutlu olurdum.
Senin teklifin daha mantıklıydı. Ama ben kabul etmedim. Ben seni bırakmak istemedim. Ben seninle ölmek istedim.
Ve o anda, bir karanlık oluştu.
Bir kara ışık huzmesi gökyüzünde belirdi. kara Bulutlar içinden. şeytan ortaya çıktı. Yağmur sağanaktı. Dalgalar çılgın Rüzgar kesilmiyordu.
Ve sesi duyduk.
Şeytanın sesiydi.
Bize şöyle dedi:
"İnsanoğlu, sizin sevginizi gördüm ve çok etkilendim. Siz gerçekten birbirinize bağlısınız ve fedakarlıktan kaçınmıyorsunuz. Siz gerçekten Nuh'un soyundansınız ve insanlığa örnek oluyorsunuz. Bu yüzden, size bir lütuf yapacağım. Siz gemiden atlamayacaksınız. Siz gemide kalacaksınız. Ve sizinle birlikte, gemide kalan diğer canlılar da yaşayacak. Siz yeni bir dünya kuracaksınız. Siz yeni bir hayat başlatacaksınız. Siz yeni bir umut olacaksınız." Tek şartım hepiniz bana tabi olun
Böylece, sizi kurtarayım .
Ve sen kabul ettin, bense imtihanım bu dedim ve Ret ettim sen delirmiş gibiydin beni denize atmak için itmeye başladın, ayağın kaydı ve sen düştün.
Arkandan baktım derinlere gömüldüğünü gördüm gözlerimden yaşlar akmaya başladı...
İki melek o an belirdi şeytanı alıp götürdüler ,bana söyledikleri şuydu! Allahtan başka kimseye sakın güvenme Zakir. Ve güneş açtı bir süre sonra kara göründü şeytanın figanı derininden uğultuyla duyuluyordu. Kara'da insanlar beni karşıladı su verdiler suyu içtim gözlerimi açtım rüya imiş meğerse ;Hayırlara yordum. imtihanım mıydı diye düşündüm...
Zakir Kaya sizden biri
Post Comment
Hiç yorum yok