Zakir Kaya: Denizlili Çoban Hüseyin Yılmaz'ın Bilim Dünyasına Yolculuğu
Takvimler 1936 yılını gösterdiğinde, Denizlili çoban Hüseyin çocuk yaşta hayvanlarıyla ilgileniyordu. Denizli’de bulunan öğretmenler piknik yaparken bu çoban çocuğa denk gelir.
Çocukta farklılık ve zekanın ışıltılarını gören öğretmenler küçük Hüseyin’i okuması için ikna etmeye çalışır. Okuma yazmayı o zamanlar bilmeyen ve ailesini kaybetmiş olan Hüseyin bu fikre sıcak bakar.
2- Eğitim Hayatı Başarılarla Başlar ve Geçer
12 yaşından sonra okuma yazma öğrenmesine rağmen sahip olduğu zeka ve yetenek doğrultusunda kendini kanıtlamaya başlamıştı.
Çeşitli matematik yarışmalarında ödüller alan Yılmaz, üniversite dönemlerine geldiğinde farklı teori kitaplarını okumaya başlar.
Albert Einstein tarafından geliştirilen teoride eksiklikler olduğunu fark eder. Herkes tarafından bilinen ve kabul gören Görelilik Teorisi onun için birtakım eksikliklerden oluşur.
3- Einstein’a Mektupla Ulaşmaya Çalışır
Fark ettiği bu eksikliği nasıl ulaştırabileceği konusunda bir bilgisi bulunmamaktadır. Ancak Fizik Profesörü Nusret Kürkçüoğlu tarafına giden bilgiler neticesinde, Yılmaz İTÜ’ye davet edilir.
Burada profesörlerle görüştüğü zaman diliminde teoriye dair eksiklikten bahseder. Hocalarının da desteğiyle Einstein’a bir mektup yazılır.
Zira kendisinin yabancı dil bilgisi yoktur. Mektubu yollarlar fakat mektup Einstein’a ulaşmadan önce kendisi ölür.
4- İstanbul Teknik Üniversitesi’nde Yıldızı Parlar
İTÜ’ye davet edildikten sonra çalışmaları ile adeta bir yıldız gibi parlar. Fizik alanına kattıkları ile sadece Türkiye’de değil aynı zamanda yurt dışında da ciddi dikkat çeker.
Çalışmaları neticesinde Amerika’dan davet alır. İngilizcesi olmamasına rağmen bu teklife hayır diyemez ve Amerika’nın yolunu tutar.
Massachusetts Institute of Technology (MIT) kapsamında çalışmalarına başlar. 1952 yılında ABD sınırlarında çalışmalarına başlar ve 1954 yılında doktorasını tamamlar.
5- Yurt Dışında Farklı Kurumlarında Çalışmalarına Devam Etti
1954-1956 yıllarında yardımcı doçent unvanıyla Stevens Teknoloji Enstitüsü kapsamında çalışmalarını sürdürdü. 1956 yılında ise Kanada Ulusal Araştırma Konseyi’ne kabul edildi.
1959 yılında yaptığı ‘maser’ çalışması ile dünya çapında ses getirdi. Genel Görelilik Teoirisi üzerinde yaptığı bu çalışma ile Kütleçekim Araştırmaları Vakfı Ödülü sahibi de oldu.
Tüm bunlar sırasında MIT kapsamında Biyoloji Bölümü’nde eğitimler de almaya başladı. Farklı üniversitelerden fahri doktora unvanına sahip oldu, Japonya’da firmalarda çalışmak için ilk adımları attı.
O artık herkes tarafından tanınıyordu.
6- ‘’Yılmaz Çekim Kütle Kuramı’’
Sahip olduğu bilgiler kapsamında ‘sesle kumanda edilen bilgisayar’ çalışmaları ile günümüzün Siri çalışmalarına ilk ışık olmuştur.
Akademik kariyerinde ise Einstein ve diğer teorilerin açıklarını bularak kendi adına bir kuram, teori geliştirdiği görülüyor.
Literatürde kendi kuramı ‘Yılmaz Kütle Çekim Kuramı’ olarak adlandırılıyor.
7- Karadelikleri ve Büyük Patlamayı Reddetmesi Eleştiriler Yarattı
Bilim tez ve antitez savunmalarından meydana geldiği için birçok bilim insanı hakkında elbette eleştiriler de yaratılıyor. Profesör Doktor Hüseyin Yılmaz da eleştirilerle karşılaştı.
Yılmaz, büyük patlama yani Big Bang bulunla birlikte karadeliklerin varlığını reddediyor. Ona göre bu oluşumların gerçekleşmesi fiziki olarak mümkün değil.
Fakat bilim insanları tarafından kendisi eleştirilmiştir. Bazı teorilerinin denklemlerinde iyi tanımlama yapmaması, teorisinde hepsinin geçerli bilgiye sahip olmamasın gibi eleştiri noktaları çıkmıştır.
Siri’nin ilk adımlarını oluşturan, dünya çapında ses getiren çalışmalara imza atan Prof. Dr. Hüseyin Yılmaz 27 Ocak 2013 yılında ABD’de vefat etti.
Denizli'nin bir köyünde doğan ve küçük yaşta çobanlık yapmaya başlayan Hüseyin Yılmaz, hayatını değiştiren bir kararla bilim dünyasına adım attı. Yılmaz'ın çocukluğu, zorlu koşullar altında geçti. **Yılmaz'ın ailesi, çiftçilik ve hayvancılıkla uğraşan sade ve mütevazı insanlardı. Yılmaz'ın babası Mehmet, annesi Fatma ve iki kardeşi vardı. Aile, Yılmaz'ın eğitimine destek olamadığı için üzülüyordu ancak onun başarısından da gurur duyuyordu.** Yılmaz, çobanlık yaparken bile okumayı çok seviyordu ve gökyüzünü inceleyerek uzay hakkında hayaller kuruyordu. Yılmaz, ilkokulu bitirdikten sonra ortaokula devam etmek istedi ancak ailesi buna izin vermedi. Bunun üzerine Yılmaz, gizlice okula kaydoldu ve çobanlık yaparken kitaplarını yanında taşıyarak ders çalıştı. Bu şekilde ortaokulu ve liseyi bitiren Yılmaz, üniversite sınavına girdi ve fizik bölümünü kazandı.
Üniversitede gösterdiği başarıyla dikkat çeken Yılmaz, yüksek lisans ve doktora eğitimini de tamamladı. Ardından ABD'ye giderek NASA'da çalışmaya başladı. Burada yaptığı araştırmalarla uzay bilimine önemli katkılarda bulunan Yılmaz, birçok ödül ve takdir aldı. Yılmaz, NASA'da çalışmak istemesinin nedenini, çocukluğundan beri uzaya ilgi duyması ve dünyanın en iyi uzay kurumu olan NASA'da kendini geliştirmek istemesi olarak açıklamaktadır.
Yılmaz'ın hikayesi, azmin ve çalışkanlığın neler başarabileceğinin bir örneği olarak gösterilmektedir. Çobanlık yaparken bile okumaktan vazgeçmeyen Yılmaz, bilim dünyasında saygın bir yer edinmiştir. Yılmaz, gençlere de tavsiyelerde bulunarak, hayallerinin peşinden gitmelerini ve kendilerini geliştirmelerini önermektedir.
Post Comment
Hiç yorum yok