Vefa, bir kişiye veya bir değere bağlılık, sadakat ve sevgi göstermek anlamına gelir. Vefa, insan ilişkilerinin temelini oluşturan bir erdemdir. Vefa gösteren kişi, dostuna, arkadaşına, ailesine, milletine ve dinine karşı sorumluluklarını yerine getirir. Vefa gösteren kişi, zor zamanlarda yalnız bırakmaz, yardıma koşar, haklarını korur. Örneğin, Peygamber Efendimiz (s.a.v.), vefatından sonra bile arkadaşlarına ve akrabalarına borçlarını ödemek için vasiyet etmiştir.
Samimiyet, içtenlik, yalansızlık ve doğruluk demektir. Samimiyet, insanın sözü ile davranışı arasında uyum sağlamasıdır. Samimiyetli kişi, yaptığı işe inanır, gönülden yapar, riya ve gösterişten uzak durur. Samimiyetli kişi, başkalarına karşı açık ve dürüst olur, güven verir, sevgi kazanır. Örneğin, Hz. Ebu Bekir (r.a.), samimiyetiyle tanınan bir sahabedir. O, Allah'a ve Resulüne olan imanını hiçbir şüpheye yer bırakmayacak şekilde ortaya koymuştur.
Adalet, hak ve hukuka uygun davranmak, herkese eşit muamele etmek demektir. Adalet, toplumun huzur ve barışını sağlayan bir ilkedir. Adaletli kişi, kendi çıkarını değil hakikati gözetir, zulüm ve haksızlığa karşı çıkar, merhamet ve vicdan sahibidir. Örneğin, Hz. Ömer (r.a.), adaletiyle ün salmış bir halifedir. O, Müslüman olsun olmasın herkesin haklarını korumuş, adaletten ayrılmamıştır.
Vefa, samimiyet ve adalet gibi insani değerler, İslam dininin de öğrettiği güzel ahlakın unsurlarıdır. Bu değerleri yaşayan ve yaşatan kişiler, hem kendileri hem de çevreleri için hayırlı olurlar. Bu değerleri ihmal eden veya yok sayan kişiler ise hem kendileri hem de çevreleri için zararlı olurlar. Bu nedenle bu değerlere sahip çıkmak ve geliştirmek hepimizin görevidir.

Yorumlar
Yorum Gönder