Hayatın içinden çıkan hikayeler, okuyuculara hem eğlence hem de öğreti sunar. Bu yazıda, hayata dair enteresan hikayelerden bazılarını sizlerle paylaşacağım. Bu hikayeler, insanın doğası, mutluluk, yardımseverlik, kardeşlik ve hayvanlar alemi gibi konulara değiniyor.
İlk hikayemiz, deniz yıldızının hikayesi. Bu hikaye, bir adamın sahilde denize vuran deniz yıldızlarını okyanusa geri atan bir çocukla karşılaşmasını anlatıyor. Adam, çocuğun bu işin ne fark ettiğini soruyor. Çocuk ise, her bir deniz yıldızı için fark ettiğini söylüyor. Bu hikaye, küçük de olsa yapabileceğimiz iyiliklerin önemini vurguluyor.
İkinci hikayemiz, üzgün palyaçonun hikayesi. Bu hikaye, hayatında hiç mutlu olamayan bir adamın psikiyatriste gitmesini anlatıyor. Psikiyatrist, adama neşelenmesi için şehrin en ünlü palyaçosunu izlemesini tavsiye ediyor. Adam ise, kendisinin o palyaço olduğunu söylüyor. Bu hikaye, mutluluğun dışarıda değil içimizde olduğunu hatırlatıyor.
Üçüncü hikayemiz, iki kardeşin hikayesi. Bu hikaye, babalarından kalan çiftlikte çalışan iki erkek kardeşin ürünlerini ve kârlarını eşit olarak bölüştüklerini anlatıyor. Kardeşlerden biri evli ve beş çocuklu, diğeri ise bekarmış. Bekar olan kardeş, evli olan kardeşinin daha çok paya ihtiyacı olduğunu düşünerek gizlice onun payına ekstra ürün koymaya başlamış. Evli olan kardeş ise, bekar olan kardeşinin yalnız olduğunu düşünerek gizlice onun payına ekstra ürün koymaya başlamış. Bu şekilde yıllarca devam eden bu durum sonunda ortaya çıkınca iki kardeş birbirlerine sarılıp ağlamışlar. Bu hikaye, kardeşlik ve fedakârlık duygularını anlatıyor.
Dördüncü hikayemiz, kozadaki kelebeğin hikayesi. Bu hikaye, ormanda gezen bir adamın kozasından çıkmaya çalışan bir kelebeği görmesini anlatıyor. Adam, kelebeğin zorlandığını görünce ona yardım etmek istiyor ve kozasını kesiyor. Fakat bu şekilde kelebek güçlenmeden kozadan çıkınca kanatlarını açamıyor ve ölüyor. Adam ise pişman oluyor. Bu hikaye, bazen zorlukların hayatımızda bir amacı olduğunu ve mücadele etmenin önemini anlatıyor.
Son olarak beşinci hikayemiz, akrep hikayesi. Bu hikaye, çölde susuzluktan ölmek üzere olan bir akrebin suyun içinde ilerleyen bir adama rastlamasını anlatıyor. Adam, akrebe su vermek istiyor ve parmağını ona uzatıyor. Fakat akrep, adamın parmağını sokuyor. Adam, akrebe tekrar su vermek istiyor ve yine parmağını uzatıyor. Akrep yine adamın parmağını sokuyor. Bu durumu gören başka bir adam, akrebi kurtarmaktan vazgeçmesi gerektiğini söylüyor. Adam ise, akrebin doğasında sokmak olduğunu, fakat kendisinin insan olduğunu ve insanın doğasında sevmek olduğunu söylüyor. Bu hikaye, insanın doğasının ne kadar güzel olduğunu ve kötülüğe iyilikle karşılık vermenin erdemini anlatıyor.
Bu yazıda sizlere hayata dair enteresan hikayelerden bahsettim. Umarım bu hikayeler sizlere hem keyif hem de ilham vermiştir. Hayatın içinde pek çok hikaye vardır. Bizim yapmamız gereken, bu hikayeleri fark etmek ve onlardan ders çıkarmaktır.
Yorumlar
Yorum Gönder