Yakın zamanda Gönderiler




 

Flaş Haber

Zakir Kaya :IŞİD'in Türkiye'de gerçekleştirdiği kanlı eylemler...





IŞİD'in Türkiye'de gerçekleştirdiği ilk önemli eylem Reyhanlı Saldırısı olmuş, IŞİD sorumluluk üstlenmiş ve Türkiye'yi tehdit etmiştir.

IŞİD, Musul'u ele geçirdiğinde de Türk konsolosluk çalışanlarını rehin almış ve 2014 Türkiye Musul Başkonsolosluğu saldırısı sonrası Türkiye ile uzun süre pazarlıklar sonucu Türk rehineleri serbest bırakmıştır.

5 Haziran ve 20 Temmuz 2015 tarihleriyle sırasıyla Diyarbakır ve Suruç'ta meydana gelen saldırıları IŞİD'in gerçekleştirdiği anlaşılmıştır.

Çatışmalar

IŞİD ile ilk sıcak temas 23 Temmuz 2015 tarihinde yaşanmıştır. Sınırın Suriye tarafından açılan ateş sonucu bir astsubay şehit olmuş ve iki asker yaralanmıştır.Türk askerleri anında karşılık vermiş ve IŞİD militanları etkisiz hale getirilmişlerdir.Ertesi gün Türk savaş uçakları IŞİD mevzilerini bombalamaya başlamışlardır.

 ZAKIR KAYA KITAPLARININ 2.BASKISI ÇIKTI ILETIŞIM KURMAK IÇIN TIKLAYINIZ.


2013 Reyhanlı bombalı saldırıları, 11 Mayıs 2013'te Reyhanlı, Hatay'da düzenlenen iki ayrı bombalı saldırı. Saldırıda 53 kişi ölmüş146 kişi yaralanmıştır. Bombalı araçlarla düzenlenen bu saldırı, 2015 Ankara saldırısından sonra Türkiye Cumhuriyeti tarihinin en kanlı ikinci saldırı olarak kayıtlara geçti.


2014 Türkiye'nin Musul Başkonsolosluğu saldırısı, Irak ve Şam İslam Devleti tarafından 11 Haziran 2014 tarihinde Türkiye'nin Musul başkonsolosluğuna yapılan silahlı baskın. Özel harekât polisleri tarafından korunan konsolosluk binasına 900'den fazla IŞİD militanları tarafından yapılan baskında Türkiye'nin Musul Başkonsolosu Öztürk Yılmaz'ın da dahil olduğu 49 kişiyi rehin alınmıştır.


2015 Suruç saldırısı, 20 Temmuz 2015'te yerel saatte 12:00 civarında Şanlıurfa ilinin Suruç ilçesinde düzenlenen bombalı intihar saldırısı. Saldırıda, saldırgan dahil 34 kişi öldü, 100'den fazla kişi yaralandı.Saldırı; aralarında Ezilenlerin Sosyalist Partisi (ESP)'nin gençlik kolu Sosyalist Gençlik Dernekleri Federasyonu (SGDF) üyelerinin de bulunduğu 300 kişinin Amara Kültür Merkezi bahçesinde Irak ve Şam İslam Devleti'nin (IŞİD) Kobani Kuşatması sonrası, Kobani'nin yeniden inşa çalışmaları konusunda basın açıklaması yaptığı sırada meydana geldi. Saldırıyı IŞİD üstlendi. Canlı bombanın da IŞİD ile ilişkisi olan Dokumacılar grubu mensubu Şeyh Abdurrahman Alagöz olduğu belirlendi.


Arka plan

Arasında SGDF üyesi gençlerin de olduğu bir grup, 19-24 Temmuz tarihleri arasında Kobani'ye giderek Kobani Kuşatması sırasında yıkılmış olan kentin yeniden inşa çalışmasına katılmayı hedefliyordu. Yeniden inşa çalışmasında okul ve hastanelerin enkazlarını kaldırarak yardımcı olmayı hedefleyen çalışma için Kobani kantonu bir bina tahsis etti.

Bombalama

Değişik illerden gelen 300 genç, konakladığı Suruç belediyesine ait Amara Kültür Merkezinin bahçesinde Kobani'ye geçmeden önce bir basın açıklaması yaptılar. Basın açıklamasının devam ettiği sırada, saat 11:50'de kalabalığın tam ortasında bir patlama meydana geldi. Patlama sonucunda 23 kişi olay yerinde olmak üzere 34 kişi hayatını kaybetti.Patlamada hayatını kaybeden 33 kişinin isimleri: Uğur Özkan, Kasım Deprem, Polen Ünlü, Hatice Ezgi Sadet, Cemil Yıldız, Çağdaş Aydın, Nazlı Akyürek, Fikriye Ece Dinç, Mücahit Erol, Murat Yurtgül, Emrullah Akhamur, İsmet Şeker, Okan Pirinç, Nartan Kılıç, Ferdane Kılıç, Serhat Devrim, Met Ali Barutçu, Erdal Bozkurt, Süleyman Aksu, Koray Çapoğlu, Cebrail Günebakan, Veysel Özdemir, Nazegül Boyraz, Alper Sapan, Alican Vural, Osman Çiçek,Vatan Budak, Dilek Bozkurt, Büşra Mete, Yunus Emre Şen, Aydan Ezgi Şalcı, Mehmet Ali Varol, Mert Cömert.


 ZAKIR KAYA KITAPLARININ 2.BASKISI ÇIKTI ILETIŞIM KURMAK IÇIN TIKLAYINIZ.

Ankara Garı saldırısı ya da Ankara Garı Katliamı, 10 Ekim 2015'te yerel saatle 10:04 civarında Ankara ilinin Altındağ ilçesinin Ulus semtindeki Ankara Garı kavşağında düzenlenen bombalı intihar saldırısıdır. 109 kişinin ölmesi ile modern Türkiye tarihindeki en ölümcül intihar saldırısı olmuştur. Saldırı sonrası RTÜK tarafından yayın kuruluşlarına geçici yayın yasağı getirildi ve internet servis sağlayıcıları tarafından bazı sosyal medya (Twitter, Facebook) sitelerine erişim engeli uygulandı.

10 Ekim'de DİSK, KESK, Türk Tabipleri Birliği, TMMOB, HDP ve pek çok sivil toplum örgütünün katılımıyla Barış Mitingi düzenlendi. Fakat yürüyüş başlamadan yürüyüş alanına kortej hâlinde ilerleyen grupların bulunduğu Tren Garı kavşağında, 3 saniye arayla 2 patlama gerçekleşti. Patlamanın ardından ambulanslardan önce polis meydana ulaştı. Meydandaki herkesi alandan çıkartmaya başlayınca yaralılara yardım etmek isteyen göstericiler, engellendikleri için polisi protesto etti. Bunun üzerine polis gruba tazyikli su ve biber gazı ile müdahale etti.

İktidar partisi Adalet ve Kalkınma Partisi (AK Parti) ve muhalefet partileri Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) ve Milliyetçi Hareket Partisi (MHP), saldırıyı kınadı ve ülkeyi bölmeyi amaçlama olarak nitelendirdi. CHP ve MHP genel başkanları güvenlik açığı nedeniyle hükümeti eleştirirken, HDP saldırıdan doğrudan AKP hükûmetini sorumlu tuttu.Çeşitli siyasi partiler seçim kampanyalarını iptal ederken, Başbakan Ahmet Davutoğlu tarafından üç günlük ulusal yas ilan edildi.

19 Ekim 2015'te, iki canlı bombadan birinin Suruç saldırısını gerçekleştiren kişinin erkek kardeşi olduğu resmen belirlendi ve iki kardeşin de Irak ve Şam İslam Devleti (IŞİD) ve IŞİD destekli Dokumacılar grubuyla bağlantılı olduğundan şüphelenildi.

 ZAKIR KAYA KITAPLARININ 2.BASKISI ÇIKTI ILETIŞIM KURMAK IÇIN TIKLAYINIZ.


  • Irak ve Şam İslam Devleti'nin Türkiye'ye roket saldırıları

  • Ocak ve Ekim 2016 arasında, Irak ve Şam İslam Devleti (IŞİD) militanları devam etmekte olan Türkiye-IŞİD çatışması'nın bir parçası olarak kuzey Suriye'den Türk illerine, özellikle de Kilis'e onlarca roket ve yüzlerce havan saldırısı düzenledi. Saldırılar ABD Savunma Bakanlığı ve NATO gibi çeşitli kuruluşlar tarafından kınandı ve terörizm olarak tanımlandı. Şehirlere yönelik roket ve havan atışları gibi, sivil hedeflere yönelik rastgele saldırılar, uluslararası hukukta bir savaş suçu olarak tanımlanmaktadır.

    Saldırılar sonucu hayatını kaybeden kişilerin sayısı hakkında net bir rakam yoktur. Haber kaynakları 18 Ocak'ta başlayan roket saldırılarının 22 Eylül'e kadar arasında çocukların da bulunduğu 10 Türk vatandaşı ile 12 Suriyeli mültecinin hayatını kaybetmesine, 80 sivilinin de yaralanmasına sebebiyet verdiğini yazmaktadır.

    • 140 journos ise 2 Ekim'e kadar 24 sivil ve 1 polisin saldırılar sonrası hayatını kaybettiğini rapor etti. Türk yetkililerinin 16 Mayıs'taki raporuna göre ise 70'ten fazla roket ve bilinmeyen sayıdaki havan saldırıları sonucu 21 kişi ölmüştür.

    • Saldırıların başlıca etkisi, bölge halkı arasında psikolojik travmalara sebep olmaları ve günlük yaşamı sekteye uğratmalarıydı. Güvenlik endişeleri nedeniyle binlerce kişi, bazı tahminlere göre kentin %30 ila 50'si, geçici veya kalıcı olarak saldırıların ana hedefi olan Kilis'ten ayrılıp sınıra daha uzak olan şehirlere yerleşti. Saldırıların bir sonucu olarak, şehirde internet kesintileri ve ilaç kıtlıkları sıklıkla görülmeye başlandı. Okullara resmî olarak bir ara verilmemesine rağmen birçok çocuk güvenlik endişesi nedeniyle okula gönderilmedi ve şehirde birçok dükkân saldırılar nedeniyle geçici olarak kapatıldı. Şehrin 120.000 kişilik Suriyeli mülteci topluluğu da saldırılardan yoğun şekilde etkilendi.22 Ağustos'ta Karkamış'taki sivil halk roket saldırıları nedeniyle tahliye edildi. Saldırılar, Gaziantep Havalimanı'nda uçuş iptallerine sebep oldu.

  •  ZAKIR KAYA KITAPLARININ 2.BASKISI ÇIKTI ILETIŞIM KURMAK IÇIN TIKLAYINIZ.

Ocak 2016 İstanbul saldırısı ya da 2016 Sultanahmet saldırısı, 12 Ocak 2016'da İstanbul'un Fatih ilçesindeki Sultanahmet meydanında, IŞİD militanı Suriye kökenli 28 yaşındaki Nebil Fadli'nin, turist kafilesinin arasına girereküzerindeki bombayıinfilak ettirmesiyle gerçekleşen intihar saldırısı. Patlama sonucunda saldırgan dahil 11 kişi olay günü ölmüş ve 16 kişi de yaralanmıştır. Tedavi altında olan 2 kişi daha hayatlarını 27 Ocak 2016 ve 22 Şubat 2016 tarihinde yitirmişler ve can kaybı toplam 13 kişiye yükselmiştir. Saldırıda hayatını kaybedenlerin tamamı Alman vatandaşıdır. Patlamada yaralanan 14 kişiden 11’inin yabancı uyruklu olduğu belirlenmiştir ve patlamadan sonra dokuz Alman, bir Norveçli ve bir Perulu hastanede 
  •  tedavi altına alınmıştır.

  • Bombacının 28 yaşındaki, Suriye doğumlu Nebil Fadli olduğu haber ajanslarında yer almıştır.Olaydan sonra, Yeni Şafak'ta yer alan habere göre, Nebil Fadli ile gazeteci Hüsnü Mahalli'nin babalarının amca çocukları olduğu iddia edildi.Haberden sonra bu iddialara yanıt veren Mahalli ise, Nebil Fadli'yle aynı aşiretten olduklarını, bombacının amcasını tanıdığını belirterek, ''Bu aileyi 30 yıldır tanırım, o zamandan beri radikal dinci, intihar eylemcisi olmaya müsait kişilerdi'' açıklamasında bulundu.


Mart 2016 İstanbul saldırısı, 19 Mart 2016'da yerel saatle 10:55'te Türkiye'nin İstanbul şehrinin Beyoğlu ilçesindeki İstiklal Caddesi'nde Irak ve Şam İslam Devleti ile bağlantılı Mehmet Öztürk'ün üzerindeki patlayıcıyı patlaması sonucu meydana gelen bombalı intihar saldırısı. Saldırı sonucu; 3'ü Amerikan-İsrail vatandaşı, 1'i İran vatandaşı ve 1'i saldırgan olmak üzere 5 kişi öldü, 36 kişi yaralandı.12 Ocak'ta gerçekleştirilen Sultanahmet saldırısının ardından, 2016 yılında İstanbul'da meydana gelen ikinci bombalı intihar saldırısıdır.


Atatürk Havalimanı saldırısı, 28 Haziran 2016'da yerel saatte 21.22'de İstanbul'un Bakırköy ilçesindeki Atatürk Havalimanı'nda gerçekleştirilen silahlı ve bombalı intihar saldırısı.

IŞİD mensubu olduğu belirtilen üç saldırgan, dış hatlar terminalinde önce uzun namlulu silahlarla etrafa ateş açtı, ardından da üzerlerindeki bombaları patlattı. Saldırıda 45 kişi hayatını kaybetti, 236 kişi yaralandı. İki saldırgan intihar yeleklerini patlatarak öldü, üçüncü saldırganın ise güvenlik güçleri tarafından öldürüldüğü varsayılmaktadır.

29 Haziran 2016'da Türkiye ve Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nde bir günlük ulusal yas ilan edildi ve bayraklar yarıya indirildi. Saldırı aralarında ABD, Almanya, Azerbaycan, Birleşik Krallık, Fransa, Suudi Arabistan, Birleşmiş Milletler, NATO, İslam İşbirliği Teşkilatı gibi ülke ve uluslararası kurumlar tarafından terör saldırısı olarak nitelenmiştir.


 ZAKIR KAYA KITAPLARININ 2.BASKISI ÇIKTI ILETIŞIM KURMAK IÇIN TIKLAYINIZ.


2017 İstanbul gece kulübü saldırısı ya da Reina Katliamı, 1 Ocak 2017'de yerel saatle 01:15'te İstanbul'un Beşiktaş ilçesindeki Ortaköy semtinde bulunan Reina adlı gece kulübüne yeni yıl kutlamaları sırasında düzenlenen silahlı saldırı. Saldırı sonucunda 39 kişi öldü, 70 kişi ise yaralandı.

Irak ve Şam İslam Devleti (IŞİD) bir gün sonra saldırının sorumluluğunu üstlendiğini açıkladı. Saldırgan ve bazı örgüt militanları 17 Ocak 2017 yerel saatle 00.15'te İstanbul Esenyurt'ta bir sitede güvenlik güçleri tarafından yapılan operasyonla ele geçirildi.

İnfazcıların kimlikleri

Video kaydı üzerinde yapılan incelemelerde infazcıların kimlikleri belirlendi. Ön planda yer alan IŞİD'linin Talip Akkurt olduğu saptanırken arka plandaki iki kişinin adları ise Hasan Aydın ve Muhittin Büyükyangöz olarak açıklandı. Hasan Aydın'ın 2012 ve 2015 yıllarında olmak üzere iki kez gözaltına alındığı ve serbest bırakıldığı ortaya çıktı. İlkinde Adana polisinin düzenlediği operasyonda El Kaide üyeliğinden gözaltına alınıp serbest bırakılan Aydın, 2015'te ise kullandığı minibüsle Hatay'dan Suriye'ye geçmek isterken durdurulmuş, araçta askeri malzemeler ve insansız hava aracı ele geçirilmiş ve gözaltına alınmış, daha sonra çıkartıldığı mahkemece adli kontrol şartı ile serbest kalmıştı.

Talip Akkurt'un, 7 Haziran 2018'de YPG tarafından öldürüldüğü iddia edildi.

 ZAKIR KAYA KITAPLARININ 2.BASKISI ÇIKTI ILETIŞIM KURMAK IÇIN TIKLAYINIZ.


Kısmen KAYNAK:https://tr.wikipedia.org/wiki/Ek%C5%9Fi_S%C3%B6zl%C3%BCk

Hiç yorum yok