Zakir KAYA : 1MAYIS NE BAYRAMI -KANLI 1 MAYIS...
1 Mayıs İşçi ve Emekçiler Bayramı,
işçi ve emekçiler tarafından dünya çapında kutlanan, birlik, dayanışma ve haksızlıklarla mücadele günü. Dünya üzerindeki pek çok ülkede, resmî tatil olarak kabul edilmektedir. Türkiye'de ilk kez 1923'te resmî olarak kutlanmıştır. 2008 Nisan'ında, "Emek ve Dayanışma Günü" olarak kutlanması kabul edilmiştir. 22 Nisan 2009 tarihinde TBMM'de kabul edilen 5892 sayılı yasanın, 27 Nisan 2009'da Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe girmesi ile, 1 Mayıs resmi tatil ilan edilmiştir.
İlk kez 1856'da Avustralya'nın Melbourne kentinde taş ve inşaat işçileri, günde sekiz saatlik iş günü için Melbourne Üniversitesinden Parlamento Evi'ne kadar bir yürüyüş düzenlediler.
1 Mayıs 1886'da Amerika İşçi Sendikaları Konfederasyonu önderliğinde işçiler günde 12 saat, haftada 6 gün olan çalışma takvimine karşı, günlük 8 saatlik çalışma talebiyle iş bıraktılar. Chicago'da yapılan gösterilere yarım milyon işçi katıldı. Luizvil'de (Kentaki) 6 binden fazla siyah ve beyaz işçi, birlikte yürüdü. O dönemde Luizvil'deki parklar, siyahlara kapalıydı. İşçiler, sokaklarda yürüdükten sonra hep birlikte Ulusal Park'a girdi. Her eyalet ve kentte, siyah ve beyaz işçilerin birlikte yaptığı gösteriler, gazeteler tarafından, 'Böylece önyargı duvarı yıkılmış oldu' şeklinde yorumlanmıştı.
Zakir Kaya imzalı kitaplarına sahip olmak için linke tıklayın
Bu gösteriler 1 Mayıs'ı izleyen günlerde tüm harareti ile devam etti ve 4 Mayıs'ta kanlı Haymarket Olayı'na yol açtı.
Uygulanan yasal baskılarla bu gösterinin tekrarlanması engellendi. 14 Temmuz-21 Temmuz 1889'da toplanan İkinci Enternasyonal'de Fransız bir işçi temsilcisinin önerisiyle 1 Mayıs gününün tüm dünyada "Birlik, mücadele ve dayanışma günü" olarak kutlanmasına karar verildi. Böylece ikinci gösteri 1890 yılında yapılabildi.
Zamanla 8 saatlik iş günü birçok ülkede resmen kabul edildi. 1 Mayıs böylece işçilerin birlik ve dayanışmasını yansıtan bir bayram niteliğini kazandı. Günümüzde sosyalist ülkelerde (Çin, Kuzey Kore, Vietnam, Laos, Küba, Venezuela, Nepal, Bolivya) ve daha birçok ülkede tatil günü olan 1 Mayıs'ı işçiler büyük kitle gösterileriyle kutlar; bazı ülkelerde 1 Mayıs siyasal bir eylem biçimini de alır.
Kanlı 1 Mayıs
Türkiye'de 1 Mayıs İşçi Bayramı, ilk defa 1911 yılında Osmanlı İmparatorluğu sınırları içerisinde bulunan Selanik'te kutlanırken İstanbul'daki ilk kutlama 1912 yılında gerçekleştirildi. 1923 yılında 1 Mayıs'ın yasal olarak İşçi Bayramı ilan edilmesinden bir yıl sonra hükûmet, kutlamaların kitlesel olarak gerçekleştirilmesini yasakladı. 1925 yılında çıkarılan Takrir-i Sükûn Kanunu ile de İşçi Bayramını kutlamaları tamamen yasaklandı.
Cumhuriyet dönemi ile birlikte yükselişe geçen işçi hareketi ile birlikte uzun yıllar kutlanamayan 1 Mayıs, ilk defa 1976 yılında Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu (DİSK) öncülüğünde 200 bin kişinin katılımı ile Taksim Meydanında gerçekleştirildi. 1977 yılına gelindiğinde ise Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu daha kitlesel bir kutlama için hazırlıklara başladı. Kutlamanın tertip komitesi, İstanbul Valiliği ve İstanbul Emniyeti ile yaptıkları görüşmeler sonucu iç güvenliği DİSK'in, dışarıdan gelecek güvenlik sorunlarını da emniyet güçlerinin sağlaması konusunda anlaştılar. Taksim Meydanı'nın ise ulaşım yönünden rahat ve merkezi olması sebebiyle kutlama yeri olması konusunda fikir birliğine vardılar.
Zakir Kaya imzalı kitaplarına sahip olmak için linke tıklayın
Bu süreçte, 1 Mayıs'a DİSK'in politikalarına karşı çıkan bazı Maoist sol gruplar da katılmak istediklerini belirtti. DİSK, olay çıkartma olasılığı ve kendi disiplinlerini bozacağını düşündüğü bu grupları kutlama alanına almak istemese de daha sonra katılımlarını kabul etmek zorunda kaldı.
1 Mayıs öncesi dönemin gazetelerinin bir kısmında 1 Mayıs'ta olayların çıkacağı, insanların ölebileceği gibi bir takım köşe yazıları yayınlamaya başladılar. Tercüman Gazetesi'nden Ahmet Kabaklı köşe yazısında kutlamalar ile ilgili; "Yarın 1 Mayıs. DİSK, TİP ve CHP militanları, yarın İstanbul, Ankara ve bütün yurdu kana bulaması mümkün kışkırtma ve tecavüz hareketlerine girişebileceklerdir. Polisle vuruşmalar muhtemeldir, cinayetler işlenebilir, mallara canlara kıyabilirler. Taktik icabı, kendi aralarında dövüşebilirler, saf vatandaşlar bu arada ölebilir." cümlelerine yer verdi. Rauf Tamer ise 1 Mayıs 1977 tarihli yazısında; "Arabalar tahrip edilecek. Camlar kırılacak. İnşallah aldanırız, ama kanlar akacak" cümlelerine yer verdi.
Olay
Türkiye'de 1 Mayıs İşçi Bayramı, ilk defa 1911 yılında Osmanlı İmparatorluğu sınırları içerisinde bulunan Selanik'te kutlanırken İstanbul'daki ilk kutlama 1912 yılında gerçekleştirildi.1923 yılında 1 Mayıs'ın yasal olarak İşçi Bayramı ilan edilmesinden bir yıl sonra hükûmet, kutlamaların kitlesel olarak gerçekleştirilmesini yasakladı. 1925 yılında çıkarılan Takrir-i Sükûn Kanunu ile de İşçi Bayramını kutlamaları tamamen yasaklandı.
Cumhuriyet dönemi ile birlikte yükselişe geçen işçi hareketi ile birlikte uzun yıllar kutlanamayan 1 Mayıs, ilk defa 1976 yılında Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu (DİSK) öncülüğünde 200 bin kişinin katılımı ile Taksim Meydanında gerçekleştirildi. 1977 yılına gelindiğinde ise Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu daha kitlesel bir kutlama için hazırlıklara başladı. Kutlamanın tertip komitesi, İstanbul Valiliği ve İstanbul Emniyeti ile yaptıkları görüşmeler sonucu iç güvenliği DİSK'in, dışarıdan gelecek güvenlik sorunlarını da emniyet güçlerinin sağlaması konusunda anlaştılar. Taksim Meydanı'nın ise ulaşım yönünden rahat ve merkezi olması sebebiyle kutlama yeri olması konusunda fikir birliğine vardılar.
Zakir Kaya imzalı kitaplarına sahip olmak için linke tıklayın
Bu süreçte, 1 Mayıs'a DİSK'in politikalarına karşı çıkan bazı Maoist sol gruplar da katılmak istediklerini belirtti. DİSK, olay çıkartma olasılığı ve kendi disiplinlerini bozacağını düşündüğü bu grupları kutlama alanına almak istemese de daha sonra katılımlarını kabul etmek zorunda kaldı.
1 Mayıs öncesi dönemin gazetelerinin bir kısmında 1 Mayıs'ta olayların çıkacağı, insanların ölebileceği gibi bir takım köşe yazıları yayınlamaya başladılar. Tercüman Gazetesi'nden Ahmet Kabaklı köşe yazısında kutlamalar ile ilgili; "Yarın 1 Mayıs. DİSK, TİP ve CHP militanları, yarın İstanbul, Ankara ve bütün yurdu kana bulaması mümkün kışkırtma ve tecavüz hareketlerine girişebileceklerdir. Polisle vuruşmalar muhtemeldir, cinayetler işlenebilir, mallara canlara kıyabilirler. Taktik icabı, kendi aralarında dövüşebilirler, saf vatandaşlar bu arada ölebilir." cümlelerine yer verdi. Rauf Tamer ise 1 Mayıs 1977 tarihli yazısında; "Arabalar tahrip edilecek. Camlar kırılacak. İnşallah aldanırız, ama kanlar akacak" cümlelerine yer verdi.
Hiç yorum yok